Examples of using "Louvre" in a sentence and their turkish translations:
Bu tablo Louvre, Paris'te.
Paris'teysen, Louvre müzesini ziyaret edebilirsin.
Mona Lisa 1911'de Louvre'dan çalındı.
Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
Sen Louvre Müzesi'ne girmek için uzun bir kuyrukta beklemek zorundasın.
Dünyanın en güzel sanat koleksiyonlarından biri Louvre'da yer almaktadır.
Ben birkaç gündür Paris'teyim. Louvre müzesini ziyaret etme fırsatını kullanıyorum.
Paris'te ilk gün arkadaşlarımızı gördük ve ertesi gün biz Louvre'a gittik.