Examples of using "Limited" in a sentence and their turkish translations:
Miktarlar sınırlı.
Kaynaklar sınırlı.
Biletler sınırlı.
Zaman sınırlı.
Çok sınırlıdır.
Onların kısıtlı olanakları vardı.
Sınırlı kaynaklarımız var.
Sınırlı alanımız var.
Fransızcam sınırlı.
Zamanınız sınırlı.
Onun bakış açısı sınırlıdır.
Sınırlı biletler mevcuttur.
Tom'un seçenekleri sınırlıdır.
Bizim kaynaklarımız sınırlı.
Sınıf mevcutları sınırlıdır.
Bisiklet girişi sınırlı.
Bizim zamanımız sınırlı.
Tom'un kaynakları sınırlıdır.
Tom'un seçenekleri sınırlıdır.
Benim kelime hazinem sınırlı.
Tedavi seçenekleri sınırlıdır.
Seçenekleriniz sınırlıdır.
Seçeneklerimiz sınırlıdır.
Benim seçeneklerim sınırlıdır.
Benim seçeneklerim sınırlı.
Çok sınırlı bir stoğumuz var.
Kısıtlı süreci görünce
tek veri seti ile sınırlanmış--
Bu yüzden niteliksiz öğretmenler,
Bütçemiz çok sınırlı.
- Bu sınırlı bir süre teklifi.
- Bu sınırlı süreli bir teklif.
Tom'un az boş vakti var.
Dünya kaynakları sınırlıdır.
Fransızcam çok sınırlı.
Bizim seçeneklerimiz çok sınırlı.
Almancam çok sınırlı.
Sınırlı mali yardım mevcuttur.
Tekerlekli sandalye erişimi çok sınırlıdır.
Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.
Fransızca kelime bilgim sınırlıdır.
sınırlı depolama kapasitesi nedeniyle,
bilimsel kaynakları sınırlı bir lisede okumuştum.
İkincisi, alan. Alan kısıtlı, değil mi?
Biletlerin sayısı sınırlıydı.
Sınırlı bir bütçe ile çalışıyoruz.
Şirketimiz bir limited şirkettir.
Çok sınırlı bir stoğumuz var.
Sınırlı su kaynağımızı koruyalım.
Sınırlı su kaynaklarımızı koruyalım.
Şu çocuklar sözlü becerilerini sınırladı.
Politikada sınırlı yetenekleri vardı.
- Bu teklif kısa bir süre için geçerli.
- Bu kısa süreliğine geçerli bir öneri.
endüjen veya "ilkel" insanlarla kısıtlıydı.
Dünyanın kaynakları sınırlıdır.
Burada Boston'daki zamanımız sınırlı.
Elbette, Fransızca bilgim sınırlıdır.
Bu sınırlı ekspres Sendai'ye gider.
Şirketimiz limited şirkettir.
anlatılmaz ya da sınırlı ve yanlış bir bakış açısından aktarılır.
çok makul bir varsayım gibi görünüyor.
keşifte bulunmaya motive etmekti.
Bence, daha yavaş teknolojik gelişmeler isteyebileceğin
manevra boşluğunun ne kadar sınırlı olduğunu unutmak kolaydır.
Kısıtlı vejetaryen diyetlerine hayati mineraller ekliyorlar.
Sınırlı görüş nedeniyle yolculuk zor olabilir.
Filmin bütçesi çok sınırlıydı.
Biletler hızla satılıyor ve yer sınırlı.
Özel değilim, sadece sınırlı üretimlerdenim.
Sorun üzerindeki bilgimiz oldukça sınırlıdır.
Bu baskı yedi bin nüsha ile sınırlı.
Tabi bu bu olaylarla da sınırlı kalmıyor
- Şehirlerde hız sınırı 50 km / h dir.
- Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.
Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Bilgi sınırlıdır.
Kaynaklarınız sınırlı olduğunda öncelik sıralaması yapmanız gerekir.
- Bu teklif sadece sınırlı bir süre için geçerli.
- Bu öneri yalnızca sınırlı bir süre için geçerlidir.
- Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
Sami ve Leyla'nın karşılaşmaları işyerleri ile sınırlıydı.
Sınıftaki öğrenci sayısı on beşle sınırlı.
Be sınıftaki öğrenci sayısı on beşle sınırlı.
Ne yazık ki, Türkiye'deki MacBook kullanımı çok sınırlıdır.
İnsanın imkânları yalnızca hayal gücü ile sınırlıdır.
çünkü herhangi bir andaki bilişsel bant genişliğinizi sınırlarsınız.
çok az İspanyolca bilgisiyle başlangıçta çok zor oldu.
Ayrıca ordusunun erzakları kısıtlı ve sürekli hareket halinde olmalı.
Birincisi, etnik gruplara ait kişilerle
Bu da daha az yaygın kültürlerden çevrilen edebiyat hacminin
bir prodüktör yapan ise, vokal performansı hiçbir zaman
siz bundan çok daha fazlasısınız.
asla nehri geçemedi. Mareşal'in rolü,
Bayezid, Bulgaristan'ın güneyinde sınırlı bir kuvvete kuzeye saldırması emrini verdi,
Nükleer soykırım senaryosu sadece eski propagandadır. Silah depoları sınırlı ve paslı.
İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.
Birçok yazılım şirketi, işlevselliği sınırlı olsa da, ürünlerinin ücretsiz versiyonlarını sunuyorlar.
Denememi yazmak için sınırlı zamanım vardı, bu yüzden zaman zaman kestirmeden gittim.
sahip olduğumuz sınırlı zamanda üçünü birden yakalama şansımız var.
Sınırlı bir süre için, yıllık abonelikten% 40 indirim almak için EpicHistory kodunu kullanarak Smart TV'nize kaydolabilirsiniz
Sınırlı imkanları olan bir aileden geliyor ve çocukken babasına trenlerde
Sahip olduğum İngilizce ile, bunu yeterince iyi çeviremem. Bu yüzden başka birinin çevirmeyi kabul etmesini çok isterim.
Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.