Translation of "Insult" in Turkish

0.052 sec.

Examples of using "Insult" in a sentence and their turkish translations:

Don't insult him.

Ona hakaret etmeyin.

Don't insult Tom.

Tom'a hakaret etme.

Don't insult me.

Bana hakaret etme.

It's an insult.

Bu bir hakaret.

That's an insult.

O bir hakaret.

He suffered an insult.

O bir hakarete katlandı.

Don't insult my intelligence.

Benim zekama hakaret etmeyin.

Was that an insult?

O bir hakaret miydi?

You insult my intelligence.

Benim zekamı aşağılıyorsun.

That's not an insult.

O bir hakaret değil.

Don't insult me, Tom.

Bana hakaret etme, Tom.

That isn't an insult.

Bu bir hakaret değil.

Please don't insult the boy!

Lütfen çocuğa hakaret etmeyin.

Please don't insult my intelligence.

Lütfen benim zekama hakaret etme.

Please don't insult our intelligence.

Lütfen bizim zekamıza hakaret etme.

Dan continued to insult Linda.

Dan, Linda'ya hakaret etmeye devam etti.

Did you just insult me?

Az önce bana hakaret ettin mi?

It is an insult to her.

Bu onun için bir hakarettir.

Nobody wants to insult my country.

Kimse ülkeme hakaret etmek istemez.

Nobody wanted to insult my country.

Hiç kimse ülkeme hakaret etmek istemedi.

I had to swallow his insult.

Onun hakaretini yutmak zorunda kaldım.

How dare you insult my sister!

Kız kardeşimi aşağılamaya nasıl cesaret edersin?

I don't want to insult Tom.

Tom'a hakaret etmek istemiyorum.

Are you trying to insult me?

Bana hakaret etmeye mi çalışıyorsun?

I cannot bear such an insult.

Böyle bir hakarete tahammül edemem.

Was that intended as an insult?

O bir hakaret olarak düşünüldü mü?

I didn't want to insult you.

Sana hakaret etmek istemedim.

I don't want to insult them.

Onların onurunu kırmak istemiyorum.

I don't want to insult him.

Ben onu aşağılamak istemiyorum.

I don't want to insult her.

Ben ona hakaret etmek istemiyorum.

I didn't want to insult them.

Ben onlara hakaret etmek istemedim.

I didn't want to insult him.

Ben onu aşağılamak istemedim.

I didn't want to insult her.

Ben ona hakaret etmek istemedim.

I didn't mean to insult you.

Seni aşağılamak istemedim.

Tom didn't mean to insult anybody.

Tom kimseye hakaret etmek istemedi.

The phrase is meant to insult people.

- İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir.
- İnsanlara hakaret amaçlı bir ifade.

Do you actually want to insult me?

Gerçekten bana hakaret etmek istiyor musun?

"Verbal power" shouldn't be confused with "insult".

"Sözlü güç" "hakaret" ile karıştırılmamalıdır.

It's not an insult. It's an observation.

Bu bir hakaret değil, bu bir yorum.

Is it a compliment or an insult?

Bu bir iltifat mı yoksa hakaret mi?

No one wanted to insult these men.

Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.

You insult women like pigs, animals and dogs

kadınlara yönelik domuz, hayvan ve köpek gibi hakaretlerde bulunuyorsunuz

Tom doesn't even bother to insult me anymore.

Tom artık bana laf çarpmaya uğraşmıyor bile.

He began to insult me in all languages.

O, tüm dillerde bana hakaret etmeye başladı.

She could not put up with the insult.

O, hakarete dayanamadı.

Which began in the 16th century as an insult.

ki bu sıfatlar hakaret olarak kullanılmaya 16. yüzyılda başlandı.

This is not an insult but the disease itself

bu bir hakaret değil hastalığın ta kendisi

Tom said that he hadn't intended to insult you.

Tom sana hakaret etmek niyetinde olmadığını söyledi.

I can't put up with an insult like this.

Böyle bir hakarete katlanamam.

Tom and Mary insult each other all the time.

Tom ve Mary sürekli birbirlerine hakaret eder.

She seems to have taken my remark as an insult.

Benim sözümü hakaret olarak almış gibi görünüyor.

I'm not sure if it's a compliment or an insult.

Bunun bir iltifat mı yoksa bir hakaret mi olduğundan emin değilim.

The students often call each other "gay" as an insult.

Öğrenciler genellikle bir hakaret olarak birbirlerine "homo" derler.

I don't think that such an insult necessitates a response.

Böyle bir hakaretin bir yanıt gerektireceğini sanmıyorum.

Are you going to let him insult you like that?

Sana böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?

Are you going to let her insult you like that?

Size böyle hakaret etmesine izin mi vereceksiniz?

Are you going to let me insult you like that?

Sana böyle hakaret etmeme izin mi vereceksin?

Maria just smiled at this insult, and you should, too.

Maria bu hakarete gülümsedi. Taklit etmelisin!

Are you going to let him insult your mother like that?

Annene böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?

Are you going to let her insult your mother like that?

Senin annene böyle hakaret etmesine izin mi vereceksin?

- I didn't want to insult Tom.
- I didn't mean to offend Tom.

Tom'a hakaret etmek istemedim.

Tom considered it an insult not to be invited to the party.

Tom partiye davet edilmemiş olmayı bir hakaret olarak kabul etti.

I will get revenge for this insult, you can be sure of that!

Bu hakaretin bedelini ödeteceğim, buna emin olabilirsin!

- No offense was meant.
- I meant no offence.
- I meant no offense.
- I didn't mean to insult anyone.
- I didn't mean to insult anybody.
- I didn't want to offend anybody.

Ben kimseye hakaret etmek istemedim.

But he also never forgot a grudge, was notoriously  short-fused and quick to perceive an insult.

Ama aynı zamanda kinini de asla unutmadı, herkesin bildiği gibi kısa sürede kaynaştı ve bir hakareti algılamada hızlıydı.

The term "bourgeois" can be used as an insult by both the lower and the upper classes.

"Burjuva" terimi hem orta hem de üst sınıflara bir hakaret olarak kullanılabilir.

When I call someone stupid, it's not an insult. I'm indicating to him that he has broad potential for intellectual development.

Birine aptal dediğimde, bu bir hakaret değil. Ben entelektüel gelişim için onun geniş potansiyele sahip olduğunu ona işaret ediyorum.

Show a clever person a mistake and they will thank you. Show a stupid person a mistake and they will insult you.

Akıllı bir insana hatasını göster, sana teşekkür eder. Aptal bir insana hatasını göster, sana hakaret eder.

This video is a harmless joke and is in no way meant to insult anyone. Any similarity with real characters or events is coincidental.

Bu video zararsız bir şakadır ve hiçbir şekilde kimseye hakaret etmek anlamına gelmez. Gerçek karakter veya olaylarla olan herhangi bir benzerlik tesadüftür.

- Tom didn't mean to offend anyone.
- Tom didn't mean any offense.
- Tom didn't mean to insult anybody.
- Tom didn't want to offend anyone.
- Tom didn't want to offend anybody.

Tom kimseyi gücendirmek istemedi.