Examples of using "Inappropriate" in a sentence and their turkish translations:
Bu uygun değil.
O uygunsuzdu.
O çok uygunsuz.
O büsbütün uygunsuz.
O tamamen uygunsuzdu.
Bu uygunsuz olurdu.
Tom uygunsuz dil kullandı.
Yorumlarınız uygunsuzdu.
Bu çok uygunsuz.
Tom'un yorumları uygunsuzdu.
Tom'un yorumu uygunsuzdu.
Yorumunuz uygun değil.
O gömlek uygunsuzdur.
O bence uygun değil.
Sami uygunsuz yorumlar yaptı.
Onun uygunsuz olduğunu düşündüm.
Onun eleştirisi tamamen yersizdi.
Onun eleştirisi tamamen uygunsuzdu.
Tom'un söylediği yakışıksızdı.
O çok uygunsuz olurdu.
Bunun uygun olduğunu düşünüyorum.
Uygunsuz bir benzetmeydi.
Sami fazla uygunsuz yorumlar yaptı.
Bence onun uygunsuz olduğunu biliyorsun.
Tom Mary'nin davranışının uygun olmadığını düşündü.
ve uygunsuz cinsel davranışın ne olduğunu anladıklarında,
Onda uygunsuz bir şey görmüyorum.
Öğrenciler uygunsuz bir şekilde davrandı.
Yüksek sesle güldü ki, bu davranış uygunsuz görünmüştü.
Tom'un söylediklerinin çok uygunsuz olduğunu düşündüm.
Bazı insanlar Tom'un davranışının uygunsuz olduğunu hissetti.
Tom çoğunlukla uygun olmayan zamanlarda aptalca şeyler söylüyor.
Bu durumda böyle bir benzetme uygunsuzdur.
Onu şimdi tartışmak yersiz olurdu.
Tom'un söylediklerinin çok uygunsuz olduğunu düşündüm.
Sanırım yaptığın şey uygunsuzdu.
Sanırım onu yapmak uygun olmazdı.
Sami, Facebook'ta Leyla'nın uygunsuz bir resmini yayınladı.
sözlerde ''uygunsuz içerik'' olduğu için otoritelerle belaya soktu.
Tom'un giydiği şey uygun değil.
Fadıl'ın Layla adında genç bir kızla uygunsuz ve yasadışı bir ilişkisi vardı.
Eğer orkidenin sarımsı yaprakları varsa, bu onun uygun olmayan bir yere koyulduğu anlamına gelir.
Tom Uluslararası Kadınlar Günü için Mary'ye bir demet gül getirdi, ama o bunu yersiz buldu.
Bu önemli kararın bütün gereklerini ve zorunluluklarını ilk gününde açıklamak ve söylemek, elbette yerinde olamazdı.