Examples of using "Flavour" in a sentence and their turkish translations:
O, limon aromalı nargile içiyordu.
Hindistan'ın bölgesel lezzet açısından zengin bir mutfağı vardır.
Domatesin tadını beğenmiyorum.
Xiao Wang eğer sadece vanilyalıysa dondurmayı yiyecek.
Biraz tuzun, tadı artıracağını düşünüyor musun?