Examples of using "Enthusiasm" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un coşkusu bulaşıcıdır.
Coşku bulaşıcıdır.
Onun büyük bir coşkusu vardır.
Ben coşkunu takdir ediyorum.
Tom coşkuyla parlıyor.
Tom'un coşkusu bulaşıcıdır.
Tom'un hevesini seviyorum.
Tom, Mary'nin coşkusunu paylaşmıyor.
Tom senin coşkunu paylaşmaz.
Şimdi biraz coşku görelim.
Çocuklar büyük bir coşku gösterdi.
Tom bunu coşkuyla yaptı.
Ben de senin heyecanını paylaşmıyorum.
Kendinizi işe verin.
O coşku ile dinlendi.
Piyanoyu coşkuyla çaldı.
O tam olarak coşku nedeniyle taşan biri değildi.
Tom'un çok coşkusu vardı.
Tom her şeyi büyük bir coşkuyla yaptı.
Korkarım, coşkunuzu paylaşmıyorum.
konuşmaktan dolayı çok mutluyum.
O işi için büyük bir coşku gösterir.
Büyük bir hayranlıkla baş rahibenin yanına gittiğimde
Şimdi anladınız mı sizin 8500 dolarlık hevesinizi
Çocuklar heyecanla çamurda oynadılar.
O, mücadele için coşku ve iradesini eski haline getirdi.
Tom oldukça motiveydi.
Tom onun için aldığın hediyeyi sevecek.