Examples of using "Dreamed" in a sentence and their turkish translations:
Ben Yumi'yi rüyamda gördüm.
Bunun hakkında hayal kurdum.
Ben bununla ilgili hayal kurdum.
Ken, Tom'u hayal etti.
- Tom, Mary hakkında rüya gördü.
- Tom rüyasında Mary'yi gördü.
- Tom'un hayalini kurdum.
- Rüyamda Tom'u gördüm.
Tom kazanmayı hayal etti.
Tom kazanmayı hayal etti.
Sami yıldızlığı hayal etti.
Onu hayal ettiğimi sandım.
Dün gece, seni rüyamda gördüm.
O, evi hakkında hayal kurdu.
Tom sık sık onu hayal etti.
Ben bir yay hakkında rüya gördüm.
Bu günün hayalini kurdum.
Mayuko tuhaf bir rüya gördü.
Uçtuğumu hayal ettim.
Belki rüyanda gördün!
Bu olayı hayal ettik.
Tom profesyonel olmayı hayal ediyordu.
Ben onu yapmayı hayal etmiştim.
Tom onu yapmayı düşledi.
Tom onu yapmayı hayal etti.
Tom'u öpmeyi hayal etmiştim.
Onu öpmeyi hayal etti.
Tom, Mary'yi öpmeyi hayal etti.
Mary, Tom'u öpmeyi hayal etti.
Tom'u öptüğümü hayal ettim.
Sanırım onu hayal etmeliydim.
Bir hemşire olduğunu hayal etti.
O bir kahraman olmayı hayal etti.
Hiç benim hakkımda hayal kurdun mu?
- Yıllarca bunu hayal ettim.
- Yıllardır bunun hayalini kuruyorum.
Bu her zaman hayal ettiğimiz şey.
Tom kahraman olmayı hayal etti.
O bir balerin olmayı hayal etti.
Her zaman yurt dışında yaşamayı hayal ettim.
Ben yerli köyümü hayal ettim.
Dün gece senin hakkında rüya gördüm.
Dün gece, seni rüyamda gördüm.
Rüyamda su kayağı yaptığımı gördüm.
Beni hiç hayal ettin mi?
Dün gece Tom hakkında rüya gördüm.
- Bir zamanlar onu yapmayı hayal ettim.
- Bir zamanlar onu yapmayı düşledim.
Seninle burada karşılaşacağımızı asla hayal etmedim.
Onunla yurt dışında tanışacağı hiç aklına gelmezdi.
Tom başarılı bir iş adamı olmayı hayal etti.
Sizin evleneceğinizi asla hayal edemezdim.
Senin kaybedeceğini asla hayal etmedim.
Seni burada görmeyi asla hayal etmedim.
Geçen gün senin hakkında rüya gördüm.
Her zaman geleceği görmeyi hayal ettim.
- Ben her zaman çok çocuk sahibi olmayı hayal ediyordum.
- Hep çok çocuk sahibi olmayı hayal ederdim.
Ben hep Avustralya'ya gitmeyi hayal ettim.
- Bir prenses olduğunu hayal etti.
- Rüyasında bir prenses olduğunu gördü.
Tom bir rock yıldızı olmayı hayal etti.
Yine Boston'da olduğumu hayal ettim.
Her zaman bir milyarder olmayı hayal ettim.
Rüyamda yeniden çocuk olduğumu gördüm.
Belki de tüm kıtaları gezmeyi hayal etmiştiniz.
O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu.
Robert her zaman bir pilot olmayı hayal etti.
Bu gitarı aldığımı hayal ettim.
Tom her zaman bir multimiyoner olmanın hayalini kurdu.
Tom, bir yarış arabası pilotu olmayı hayal ediyordu.
Kendimi elmalı turta yerken hayal ettim.
Buraya böyle çabuk varacağını asla hayal etmedim.
Bir ormanda olduğumu hayal ettim.
İlk çocukluğumuzdan beri o hikayeler yazmayı hayal etti.
Nicolas Flamel kurşunu altına dönüştürmeyi hayal etti.
Ben her zaman kendi işime sahip olmanın hayalini kurdum.
Uzaylılar tarafından kaçırıldığımı hayal ettim.
Seni rüyamda gördüm.
George'un beni aldatacağını hayal bile etmedim.
Tom her zaman bir kelle avcısı olmayı hayal etti.
Tom her zaman bunu yapmayı düşlediğini söylüyor.
Tom her zaman bir baba olmayı hayal etti.
Sami kendi köşkünü hayal etti.
Sen hiç benimle ilgili bir rüya gördün mü?
Oğlan bir Antarktika seferine gitmeyi hayal ediyordu.
Onlar bir gün oy verme hakkını elde edeceklerini hayal etti.
Onunla tekrar karşılaşacağımı asla düşünmedim.
O, oğlunun intihar edeceğini hayal bile etmedi.
Tom birincilik ödülünü kazanacağına dair hiç hayal kurmadı.
Onunla orada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
Şimdiye kadar olacağını hayal ettiğimden daha fazlasına sahibim.
En son ne zaman Tom hakkında rüya gördün?
Tom her zaman bir yarış arabası sürücüsü olmayı hayal etti.
Tom hakkında hayal kuruyorum.
Çok garip bir durumda olduğumu hayal ettim.
O, birincilik ödülünü kazanabileceğini hiç hayal etmedi.
Tom Mary'nin onu terk edeceğini asla hayal bile etmedi.