Examples of using "Diary" in a sentence and their turkish translations:
Günlüğüm nerede?
Günlüğümü okuma!
Günlüğümü okuma.
Günlüğünü buldum.
O, günlüğünü yazıyor.
Günlüğünü yazıyor.
Tom günlüğü açtı.
Tom'un günlüğünü buldum.
Senin günlüğün bende.
Tom günlük tutuyor.
Tom'un günlüğünü okudum.
Tom bir günlük tuttu.
Bu Tom'un günlüğü.
Tom bir günlük tutar.
Tom Mary'nin günlüğünü okudu.
Sami Leyla'nın günlüğünü çaldı.
Bir günlük tutuyor musunuz?
O, günlüğünü yavaşça kapattı.
Kırmızı bir günlük aldım.
Tom Mary'nin günlüğünü buldu.
Tom, Mary'nin gizli günlüğünü okudu.
Tom, Mary'nin gizli günlüğünü buldu.
Ben hiç günlük tutmadım.
Bir günlük tutmuyorum.
- Tom rüya günlüğü tutuyor.
- Tom rüya güncesi tutuyor.
Her gün günlüğüme yazıyorum.
Takeshi İngilizce bir günlük tutar.
O, bir günlük tutmaya karar verdi.
O, İngilizce bir günlük tutar.
Ben her gün bir günlük tutuyorum.
O, günlüğünü İngilizce olarak tutar.
İngilizce bir günlük tutuyorum.
Sadece eski bir günlük buldum.
Günlüğünü kimin çaldığını biliyorum.
Fransızca bir günlük tutuyorum.
Günlüğümü arıyordum.
Bir günlük tutardım.
Ben günlüğümü her gün yazarım.
Lütfen ipuçları için günlüğü tarayın.
Tom Fransızca bir günlük tutuyor.
Tom bir günlük tutmaya karar verdi.
Fadıl, Leyla'nın günlüğünden okuyordu.
Tom Mary'nin günlüğünü okuyor.
Tom Mary'nin günlüğünü okumasına izin verdi.
Tom Mary'nin günlüğünü okuduğunu gördü.
Üç yıldır bir günlük tutmaktayım.
Günlüğüne bugün daha önce yazdın mı?
Bir günlük tutmak iyi bir alışkanlıktır.
Bu yıl bir günlük tutmaya karar verdim.
O, günlüğünde ondan bahsetti.
Her gün günlüğümü yazarım.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
Dün günlüğünü yazdı mı?
O her gün günlüğüne yazar.
Tom günlüğü çekmeceye koydu.
Tom günlük tutmaya karar verdi.
Eski günlüğümün sayfalarını karıştırmayı severim.
Bugün günlüğüne yazdın mı?
Bu onun tuttuğu günlüktür.
Her gün bir günlük tutuyorum.
Günlüğünü nerede sakladığını biliyorum.
Leyla, günlüğünde hayal kırıklıklarını açığa vurdu.
Tom, Mary'nin günlüğünü buldu ve onu okudu.
Eski günlüğümü okumak eğlencelidir.
3 yıldır bir günlük tutuyor.
Her gün günlüğüme yazmalıyım.
Babam her gün günlüğünde yazar.
Hiç kimsenin günlüğümü okumasını istemiyorum.
Tom Mary'nin günlüğünü okumasına asla izin vermedi.
Dün günlüğüme çok şey yazdım.
Seyahat ederken genellikle günlük tutarım.
Ben bir günlük tutuyorum.
Günlüğüne bugün bir şey yazdın mı?
Günlük yazmak iyi bir alışkanlıktır.
Fransızca bir günlük tutardım.
Küçükken bir günlük tuttum.
Ayakos'un günlüğünü tekrar okumaya can atıyorum.
Ben gençken bir günlük tuttum.
Tom üç yıldır bir günlük tutuyor.
Sami, günlüğüne görünmez mürekkep kullanarak yazdı.
Günlük tutardı fakat artık tutmuyor.
Her gün günlüğünü yazmaya karar verdi.
Tom buluşma zamanını günlüğüne not etti.
Günlüğüme istediğimi yazabilirim.
Ölene kadar günlüğüne yazmaya devam etti.
Tom, Mary'nin günlüğünü buldu.
Tom bu yıl günlük tutmaya karar verdi.
Babamın 30 yıldır sakladığı günlüğü buldum.