Translation of "Depressed" in Turkish

- He is depressed.
- He's depressed.

O bunalımlı.

- Tom seemed depressed.
- Tom seemed to be depressed.
- Tom looked depressed.

Tom bunalımlı görünüyordu.

He's depressed.

O depresyondadır.

I'm depressed.

Gerginim.

She's depressed.

O depresyondadır.

You're depressed.

Sen bunalımlısın.

We're depressed.

Biz bunalımlıyız.

- I was really depressed.
- I'm really depressed.

Ben gerçekten bunalımlıyım.

- I feel depressed often.
- I often feel depressed.

Ben sık sık depresif hissediyorum.

- Tom may be depressed.
- Tom might be depressed.

Tom depresyonda olabilir.

She was depressed.

O depresyondaydı.

Tom was depressed.

Tom depresyonda.

I'm so depressed.

Ben çok bunalımlıyım.

I feel depressed.

Ben depresif hissediyorum.

They were depressed.

Onlar bunalımlıydı.

I'm really depressed.

Ben gerçekten bunalımlıyım.

Tom is depressed.

Tom bunalımlıdır.

Tom looks depressed.

Tom depresif görünüyor.

Tom seemed depressed.

Tom bunalımlı görünüyordu.

Are you depressed?

Depresyonda mısın?

I felt depressed.

Depresyona girmiş hissettim.

I've been depressed.

Depresifim.

Now I'm depressed.

Şimdi moralim bozuk.

You seem depressed.

Depresyonda görünüyorsun.

I'm very depressed.

Çok bunalımlıyım.

I'm getting depressed.

Depresyona giriyorum.

Tom got depressed.

Tom depresyona girdi.

Tom became depressed.

Tom depresif oldu.

I was depressed.

Ben depresyondaydım.

I became depressed.

Ben bunalıma düştüm.

You seemed depressed.

Sen bunalımlı görünüyordun.

You look depressed.

Sen bunalımlı görünüyorsun.

Tom seems depressed.

Tom bunalımlı görünüyor.

I'm feeling depressed.

Bunalımlı hissediyorum.

- Tom must've been depressed.
- Tom must have been depressed.

Tom depresyona girmiş olmalı.

- Tom said he's depressed.
- Tom said that he's depressed.

Tom depresyonda olduğunu söyledi.

- Tom has to be depressed.
- Tom must be depressed.

Tom depresyonda olmalı.

- You're not depressed, are you?
- You aren't depressed, are you?

Sen bunalımlı değilsin, değil mi?

The failure depressed him.

Başarısızlık onun canını sıktı.

He is depressed lately.

O son zamanlarda bunalımlıdır.

He is very depressed.

O çok bunalımdaydı.

He's depressed and lonely.

O, bunalımda ve yalnız.

- I'm depressed.
- I'm tense.

Gerginim.

Tom is very depressed.

Tom çok bunalımlı.

Tom sometimes gets depressed.

Tom bazen depresyona girer.

Tom was very depressed.

Tom çok bunalımlıydı.

Tom went home depressed.

Tom eve morali bozuk gitti.

You're depressed, aren't you?

Depresyona girdin, değil mi?

I suddenly feel depressed.

Birden bunalıma girerim.

I'm no longer depressed.

- Artık bunalımlı değilim.
- Artık depresyonda değilim.

Tom has been depressed.

Tom bunalımlıydı.

What makes you depressed?

- Seni bunalımlı yapan ne?
- Seni ne bunalımlı yapıyor?

Don't look so depressed.

Bu kadar bunalımlı görünme.

Tom looks rather depressed.

Tom oldukça depresif görünüyor.

Tom still looks depressed.

Tom hala gergin görünüyor.

Tom was thoroughly depressed.

Tom iyice depresifti.

I really got depressed.

Gerçekten depresyondaydım.

I get depressed sometimes.

Bazen depresyona girerim.

Tom is clinically depressed.

Tom klinik olarak depresyondadır.

You still look depressed.

Hâlâ bunalımlı görünüyorsun.

Tom says he's depressed.

Tom bunalımlı olduğunu söylüyor.

Tom didn't seem depressed.

Tom bunalımlı görünmüyordu.

Are you still depressed?

Sen hâlâ bunalımlı mısın?

Tom is still depressed.

Tom hâlâ bunalımlı.

Are you feeling depressed?

Bunalımlı hissediyor musun?

Why are you depressed?

Neden keyifsizsin?

Tom may be depressed.

Tom depresyonda olabilir.

- I thought you looked depressed.
- I thought that you looked depressed.

Senin bunalımlı göründüğünü düşündüm.

- Tom said I looked depressed.
- Tom said that I looked depressed.

Tom bunalımlı göründüğümü söyledi.

- Tom told me that he's depressed.
- Tom told me he's depressed.

Tom bana depresyonda olduğunu söyledi.

- Tom thought Mary was depressed.
- Tom thought that Mary was depressed.

Tom Mary'nin depresyonda olduğunu düşündü.

- Tom said Mary wasn't depressed.
- Tom said that Mary wasn't depressed.

Tom Mary'nin depresyonda olmadığını söyledi.

- Tom said Mary isn't depressed.
- Tom said that Mary isn't depressed.

Tom Mary'nin bunalımlı olmadığını söyledi.

- Tom thinks Mary is depressed.
- Tom thinks that Mary is depressed.

Tom Mary'nin bunalımlı olduğunu düşünüyor.

- Tom said Mary was depressed.
- Tom said that Mary was depressed.

Tom Mary'nin bunalımlı olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is depressed.
- Tom said that Mary is depressed.

Tom Mary'nin bunalımlı olduğunu söyledi.

- Tom said that he was depressed.
- Tom said he was depressed.

Tom bunalımlı olduğunu söyledi.

- Tom knew that I was depressed.
- Tom knew I was depressed.

Tom bunalımlı olduğumu biliyordu.

- I suspect Tom is depressed.
- I suspect that Tom is depressed.

Tom'un depresyonda olduğundan şüpheleniyorum.

- They said they were depressed.
- They said that they were depressed.

- Depresyonda olduklarını söylediler.
- Bunalımlı olduklarını söylediler.

Rainy days make me depressed.

Yağmurlu günler beni depresif yapar.

I get depressed at times.

Zaman zaman depresyona girerim.

Tom has been depressed lately.

Tom'un son zamanlarda Morali bozuk.

Tom is depressed and lonely.

Tom bunalımlı ve yalnız.

Tom has been depressed recently.

Tom son zamanlarda depresif olmuştur.

You seem a bit depressed.

Biraz üzgün görünüyorsun.

I've been feeling depressed recently.

Son zamanlarda moralim bozuk.

Tom is a little depressed.

Tom biraz bunalımlı.

She's depressed and cuts herself.

O depresif ve kendini keser.

Tom looks depressed and frustrated.

Tom depresif ve sinirli görünüyor.

Tom is depressed and upset.

Tom depresif ve üzgün.

Tom has been very depressed.

Tom çok depresifti.

I'm too depressed to eat.

Moralim yemek yiyemeyecek kadar çok bozuk.

Tom doesn't often get depressed.

Tom sık sık bunalıma girmez.

Everyone seemed a bit depressed.

Herkes biraz depresif görünüyordu.

You seem a little depressed.

Biraz depresif görünüyorsun.

He's depressed about the result.

O sonuç hakkında karamsar.