Examples of using "Dependent" in a sentence and their turkish translations:
Biz birbirimize bağlıyız.
Tamamen ailesine bağımlıdır.
O, mali açıdan karısına bağımlıdır
O, hâlâ ebeveynlerine bağımlıdır.
Tom eşine bağlı.
Ben okuma gözlüğüme bağımlıyım.
Başkalarına çok bağımlı olmayın.
- Tom anne ve babasına bağımlı değildir.
- Tom ailesine bağımlı değildir.
- Tom ebeveynlerine bağımlı değildir.
Leyla, Sami'ye çok bağımlıydı.
- Tom anne-babasının bakımına muhtaç.
- Tom anne-babasına muhtaç.
- Tom anne-babasına bağımlı.
Ama hâlâ annesine bağımlı.
O hâlâ ailesine bağımlıdır.
Ebeveynlerim her zaman ona bağlıdır.
Kocası ilaçlara aşırı bağımlıdır.
Tom mali olarak karısına bağlıdır.
Gezimiz havaya bağlı.
Ergin olmayan biri ebeveynlerine bağlıdır.
Tom bütünüyle ailesine muhtaç.
Tom hâlâ anne ve babasına bağlıdır
O, ebeveynlerine muhtaç değil.
Tom anne ve babasına çok bağımlıdır.
Sami, kızı Leyla'ya bağımlıydı.
O zamana dek... ...annelerine bağımlılar.
Çocuk tamamen ebeveynlerine bağımlıydı.
Sektör, hükümetin finansmanına büyük ölçüde bağımlıdır.
O artık ebeveynlerine bağlı değil.
Tom ve ben birbirimize bağlıyız.
Tom hâlâ mali olarak ailesine bağlı.
Tom ve Mary birbirlerine bağlılar.
O hâlâ mali olarak ailesine bağlı.
Fadıl ve Leyla birbirlerine bağımlı hale geldiler.
Tom ve Mary birbirlerine bağımlı oldular.
- Tom ve Mary birbirlerine bağımlı hale geldiler.
- Tom ve Mary birbirlerine muhtaç hale geldiler.
Sami ve Leyla birbirlerine bağımlı hale geldiler.
Otuz sekiz yaşında olmasına rağmen o hala daha ebeveynlerine bağlıdır.
Tom ailesine bağımlı olmak istemiyor.
Sami ve Leyla birbirlerine gerçekten bağımlı hale geldiler.
O 38 yaşında olsa bile, o hâlâ ailesine bağlı.
Anne-babasına bağımlı olmak istemiyor.
Faroe adaları hala Danimarka'nın mali desteğine bağımlı.
O, 30 yaşın üstünde ama yine de mali açıdan ailesine bağlı.
Atalarımızda kadın eşine çok bağlıdır
Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.
Bizimki gibi işbirliğine bu denli bağımlı bir ekonomide
Açlar ve tamamen annelerine bağımlılar. Anneyi yoğun bir gece bekliyor.
Onu alıp almayacağımız size bağlı.
O, hâlâ ebeveynlerine bağımlıdır.
Ben okuma gözlüklüğüme bağımlıyım.
Tom otuz yaşından fazla ama o hâlâ mali bakımdan ailesine bağlı.
Dick ebeveynlerine bağlıydı fakat o şimdi onlardan bağımsız.
Tom ve ben birbirimize bağlıyız.
38 yaşında olması gerçeğine rağmen, o hâlâ ebeveynlerine bağımlı.
Görüyorsunuz, böylesine fakir bir ülkede ekonomi tek bir şeye dayanıyordu.
Japonya petrol için yabancı ülkelere bağımlıdır.
Oğlan o kadar bağımlıydı ki, toplumda işlev göremiyordu.
İçerik ve düşüncenin çoğu herhangi bir dile bağımlı olmasına rağmen, Japoncaya odaklanırken, cümle yapısındaki farklar ya da bireysel kelimelerin ayrı ve açıkça yazılmamaları gerçeği o zaman düşünce hakkında birkaç nokta gerektirir.
İster Avrupalılaşmış Türkiye'de, ister liberal Bahreyn'de, federalist Birleşik Arap Emirlikleri'nde, mutlakiyetçi Katar'da, tarihi Ürdün'de, petrole bağımlı Umman'da olsun, tüm bu yerlerde, yalnızca dünyaya açılmanın onları daha iyi uluslara dönüştürebileceği inancı hakimdir.
Yoksul adam diğer insanlardan bağımsızdır ve yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Zengin adam ise kendi ihtiyaçlarında bağımsızdır ama diğer insanların ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.