Examples of using "Crowds" in a sentence and their turkish translations:
Kalabalıklardan nefret ediyorum.
Ben kalabalıkları severim.
daha kalabalık kitleler halinde yaşıyoruz
Aniden, kalabalıklar tezahüratı kestiler.
Burada kalabalıklar muhteşemdir.
Tom büyük kalabalıklardan kaçınmayı seviyor.
Şampiyon büyük kalabalıklar tarafından karşılandı.
Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken
Büyük kalabalıkların önünde konuştuğum zaman asabım bozulur.
Kalabalıktan uzaklaşmak için bir sonraki plaja doğru yürüdük.
Geçit töreni büyük kalabalıkların sağlık riskleri nedeniyle 258 yıllık tarihinde ilk kez iptal edildi.