Examples of using "Crawling" in a sentence and their turkish translations:
Tom sürünmeye devam etti.
Bebek emekliyor.
O örümceklerle dolu.
Kızımız emeklemeye başladı.
Bebekler gibi yavaş ilerlemekteyiz.
Ben bir bebek gibi sürünüyorum.
Benim yatak odam örümceklerle dolu.
Bu oda örümceklerle dolu.
Kek karıncalarla kaynıyordu.
Bu yer karınca kaynıyor.
- Orayı örümcekler basmıştı.
- O yer örümcek kaynıyordu.
ya da sürünerek karaya çıkan bir balık hayal ederiz.
Bebek dört ayak üstünde emekliyordu.
Sırtımda bir şeyin süründüğünü hissettim.
Kolumda sürünen bir şey hissettim.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
Tom bacağına tırmanan bir şey hissetti.
Tom kolunda sürünen bir şey hissetti.
Tom bir kayanın altında sürünüyor gibi hissetti.
Yatağın toz akarı kaynıyor.
Yastığın toz akarı kaynıyor.
O kulübe kertenkeleler ve böceklerle kaynıyor.
Çoğu zaman hızla uçuyor, sürünüyor ya da yüzüyor.
Eriyen dondurmanın etrafındaki alan karıncalarla kaynıyordu.
Harika bir seçimdi. Sürünmek, ağırlığınızın eşit dağılmasını sağlar
Pantolonunuzun paçasından tırmanmasını istemezsiniz. Bastığınız yere dikkat edin.
Ben sadece bir deliğe sürünerek girmek ve ölmek istiyorum.