Examples of using "Conversation" in a sentence and their turkish translations:
"Bu sohbet hiçbir zaman olmadı." - "Hangi sohbet?"
bir sohbete ilham veren dünyalar.
- "Bu konuşmayı hiç yapmadık." "Hangi konuşma?"
- "Bu konuşmayı hiç yapmadık." "Ne konuşması?"
"Bu konuşma hiç olmadı." "Hangi konuşma?"
Bir sohbet başlatın.
- Onların konuşmaları devam etti.
- Sohbetlerine devam ettiler.
O bizim konuşmamızı kesti.
Tom konuşmamıza kulak misafiri oldu.
Tom konuşmamızı kesti.
Bu konuşma asla olmadı.
Mantıksız sohbet devam etti.
Konuşmamızı kesme.
Konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Konuşmamızı kaydettim.
Tom onların konuşmasına kulak misafiri oldu.
Biz konuşmaya devam ediyoruz.
Konuşma kişiselleşti.
Bu konuşma mantıklı.
Sami sohbeti dinledi.
italki.com ve livemocha gibi hizmetler var.
Profesör İngilizce konuşmayı öğretir.
İnce espri konuşmaya lezzet verir.
Konuşmamıza katılmaz mısın?
Sana İngilizce konuşmayı kim öğretiyor?
Bu harika bir konuşma başlatıcısı.
Biz iyi bir sohbet ettik.
Daha önce bu konuşmayı yaptık.
Biz konuşmamızı durdurduk.
Sohbet etmeliyiz.
Güzel sohbet için teşekkürler.
Bu konuşmayı kaydediyor musun?
Bu iyi bir konuşma başlatıcısı.
Tom bütün konuşmayı duydu.
Ortam iletişimi etkiler.
Sohbet siyasileşti.
Bu konuşma bitti. Hoşça kal.
Sohbet daha kişiselleşti.
Ben o sohbeti hatırlamıyorum.
Konuşmamız saatlerce sürdü.
Konuşma siyasete döndü.
O kısa bir konuşmaydı.
O eğlenceli bir konuşmaydı.
Biz harika bir sohbet ettik.
Ben bir konuşma düzenleyemem.
O konuşmayı sürdüremez.
Bu konuşma bir başyapıt.
Bu konuşma kaydediliyor.
Tom konuşmamıza zorla girdi.
Ben sohbeti takip etmiyordum.
Güzel bir sohbet ettik.
Konuşma gece yarısı sonrasına kadar devam etti.
aramızda bir görüşme yapmak
Ciddi bir konuşmaya girdik.
Mary konuşmamıza karıştı.
Konuşmanın gidişini kaybettim.
O konuşmanın konusunu değiştirdi.
Aşırı yüksek sesli müzik onların sohbetini böldü.
Her zaman konuşmamızı kesiyor.
Kızların sohbetlerinin sonu yoktu.
Bu sohbete gizlice devam edelim.
O, konuşmaya konsantre olamadı.
Bay Jones bize ingilizce konuşmayı öğretiyor.
O, konuşmaya tesadüfen kulak misafiri oldu.
- Tom'la konuştuklarınıza kulak misafiri oldum.
- Tom'la konuşmanızı tesadüfen işittim.
Tom John ve Mary'nin konuşmasına kulak misafiri oldu.
Biz beyzbol hakkında bir konuşma yaptık.
Tom Mary ile sohbet etti.
Onun hakkında konuştular.
Temizlikçi kadın muhabbeti yarıda kesti.
Tom; Mary ve John'un sohbetine kulak misafiri oldu.
Bu konuşmaya devam etmeyi tercih etmiyorum.
Onunla sohbet ettim.
Onunla sohbet ettim.
Onun hapşırması konuşmamızı engelledi.
Bu konuşmada yer almadım.
O, bizim konuşmamızı kesti.
En sevdiğin konuşma konusu hangisi?
Konuşmanıza istemeden kulak misafiri oldum.
O sohbeti henüz yapmadık.
- Tom konuşmadan sonra daha iyi hissediyordu.
- Tom sohbetten sonra kendini daha iyi hissetti.
Bu son konuşmamız olabilir.
Bu konuşmadan çok şey öğrendim.
Konuşmaya ekleyecek hiçbir şeyim yok.
Konuşmada yeni bir konu gündeme geldi.
Neden sohbete katılmıyorsun?
Yaşlı bir adam konuşmamıza girdi.
İngilizce konuşma eğitimini nerede aldığını merak ediyorum.
O, bizim konuşmamıza katılmadı.
Konuşmaya katılmadım.
Az önce çok ciddi bir konuşma yaptılar.
Tom konuşmaya devam etmek istemedi.
Onunla uzun bir sohbet ettim.
Birisi Tom'la konuşmana kulak misafiri olmuş olabilir.
Biz bu konuşmayı bir milyon kez yaptık.