Translation of "Controversial" in Turkish

That's very controversial.

O çok tartışmalıdır.

This shouldn't be controversial.

Bu konu tartışmalı olmamalı.

This idea is controversial.

- Bu fikir tartışılabilir.
- Bu görüş ihtilaflıdır.
- Bu düşünce tartışmalıdır.

That's a controversial theory.

O tartışmalı bir teori.

This question is controversial.

Bu soru tartışmalı.

With my somewhat controversial title,

bir parça tartışmalı konuşma başlığım

This movie is highly controversial.

Bu film son derece tartışmalı.

This scientific theory is controversial.

Bu bilimsel teori tartışmalıdır.

It was a controversial decision.

Bu tartışmalı bir karardı.

This theory is scientifically controversial.

Bu teori, bilimsel açıdan tartışmalıdır.

This subject is extremely controversial.

Bu konu son derece tartışmalı.

Everything Tom does is controversial.

Tom'un yaptığı her şey tartışmalıdır.

Tatoeba needs more controversial sentences.

Tatoeba'nın daha tartışmalı cümlelere ihtiyacı var.

This theory is very controversial.

Bu teori çok tartışmalı.

This is a controversial issue.

Bu tartışmalı bir konudur.

This scientific theory is very controversial.

Bu bilimsel teori çok tartışmalıdır.

Parliamentary immunity is a controversial issue.

Parlamenter dokunulmazlık tartışmalı bir konudur.

So it wasn't really all that controversial.

Aslında o kadar da tartışmalı bir konu değil.

We need to reinvestigate this controversial event.

Bu tartışmalı olayı yeniden incelememiz gerek.

Cloning is a controversial method of reproducing organisms.

Klonlama, organizmaların çoğaltılması için tartışmalı bir yöntemdir.

The councilor tabled a number of controversial motions.

Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.

He was criticized for voicing such a controversial opinion.

Böyle tartışmalı bir görüşü dile getirdiği için eleştirildi.

Sometimes it's just best to avoid topics that might be controversial.

Bazen tartışmalı olabilecek konulardan kaçınmak en iyisidir.

The validity of gender identity disorder has become highly controversial in politics.

Toplumsal cinsiyet kimliği bozukluğunun geçerliliği siyasette son derece tartışmalı bir hal almıştır.

The ecological impact of fracking has been incredibly controversial, but that is a matter

Hidrolik kırmanın etkileri oldukça tartışmalı ancak bu ilerideki

I don't see Wikipedia as a reliable source on controversial historic and political issues.

Tarih ve siyasetle ilgili tartışmalı konularda Wikipedia'yı güvenilir bir kaynak olarak görmüyorum.

After the release of his controversial film; he was harassed, shamed and eventually killed.

Tartışmalı filminin gösterime girmesinin ardından saldırı ve aşağılamalara maruz kalıp en sonunda öldürüldü.

The controversial proposal has caused an intense war of words between the two opposing parties.

Tartışmalı öneri, iki karşıt parti arasında yoğun bir söz savaşına neden oldu.

The clinical evidence for the effect of acupuncture in the treatment of SAR is still controversial.

SAR tedavisinde akupunkturun etkisiyle ilgili klinik kanıtlar hala tartışmalıdır.

This may be the most controversial point of all... and at the same time the most absurd

Bu en tartışmalı nokta olabilir hepsi ... ve aynı zamanda en saçma

The Belo Monte dam in Brazil is a controversial project because of its impact on the environment and native people.

Brezilya'daki Belo Monte barajı çevre ve yerli halk üzerindeki etkisinden dolayı tartışmalı bir projedir.