Translation of "Conservative" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Conservative" in a sentence and their turkish translations:

- We're conservative.
- We are conservative.

- Biz tutucuyuz.
- Biz muhafazakarız.

conservative, Republican,

muhafazakâr, cumhuriyetçi,

You're conservative.

Sen tutucusun.

I'm conservative.

Ben tutucuyum.

- I'm a conservative.
- I am a conservative.

Ben bir muhafazakârım.

- I'm not conservative.
- I am not a conservative.
- I'm not a conservative.

- Muhafazakar değilim.
- Ben bir muhafazakâr değilim.

- Tom is quite conservative.
- Tom is pretty conservative.

Tom oldukça muhafazakar.

- Tom seems conservative.
- Tom seems to be conservative.

Tom muhafazakar görünüyor.

As a conservative.

ama bir muhafazakârdı.

I'm not conservative.

Muhafazakar değilim.

Tom seems conservative.

Tom muhafazakar görünüyor.

Are you conservative?

Muhafazakar mısın?

Tom was conservative.

Tom muhafazakârdı.

Tom is conservative.

Tom tutucudur.

Tom isn't conservative.

Tom muhafazakâr değil.

You're very conservative.

Sen çok muhafazakârsın.

I'm very conservative.

Ben çok muhafazakârım.

Ali is conservative.

Ali muhafazakârdır.

- I know that you're conservative.
- I know you're conservative.

Muhafazakâr olduğunu biliyorum.

- I am not a conservative.
- I'm not a conservative.

Ben bir muhafazakâr değilim.

- Englishmen are, on the whole, conservative.
- Most Englishmen are conservative.

Çoğu İngilizler tutucudur.

Tom is a conservative.

Tom bir muhafazakâr.

They were conservative men.

Onlar muhafazakâr insanlardı.

Tom is very conservative.

Tom çok muhafazakar.

Tom was politically conservative.

Tom politik olarak muhafazakârdı.

Tom's family was conservative.

Tom'un ailesi muhafazakârdı.

We've been very conservative.

Biz çok tutucuyduk.

Tom was very conservative.

Tom çok muhafazakardı.

Tom is no conservative.

Tom muhafazakar değil.

Tom isn't very conservative.

Tom çok tutucu değildir.

- I think Tom is conservative.
- I think that Tom is conservative.

Tom'un muhafazakar olduğunu düşünüyorum.

- I know that Tom is conservative.
- I know Tom is conservative.

Tom'un muhafazakâr olduğunu biliyorum.

- Tom is rather conservative, isn't he?
- Tom is quite conservative, isn't he?

Tom oldukça muhafazakâr, değil mi?

We are a conservative people.

Muhafazakar bir halkız.

I have a conservative neighbor.

Muhafazakâr bir komşum var.

Tom is conservative, isn't he?

- Tom muhafazakar, değil mi?
- Tom tutucu, değil mi?

Tom isn't all that conservative.

Tom o kadar tutucu değil.

Mary's mother is very conservative.

Mary'nin annesi çok muhafazakar.

Tom is a staunch conservative.

Tom bir sadık muhafazakârdır.

Tom became a staunch conservative.

Tom sadık bir muhafazakar oldu.

Tom's opinions are generally conservative.

Tom'un fikirleri genellikle muhafazakâr.

His parents are very conservative.

Anne ve babası çok muhafazakar.

Taft had become very conservative.

Taft çok tutucu olmuştu.

Tom used to be conservative.

Tom muhafazakardı.

My parents are conservative Mormons.

Benim ebeveynlerim muhafazakâr Mormon'lardır.

So who is more conservative?

Peki, kim daha fazla muhafazakâr?

You're very conservative, aren't you?

Sen çok muhafazakârsın, değil mi?

I used to be conservative.

Ben eskiden tutucuydum.

- I don't think Tom is conservative.
- I don't think that Tom is conservative.

Tom'un muhafazakar olduğunu sanmıyorum.

- Tom and Mary are both very conservative.
- Both Tom and Mary are very conservative.

- Tom ve Mary her ikisi de muhafazakâr.
- Hem Tom hem de Mary çok muhafazakar.

Go put on something more conservative.

Daha muhafazakar bir şey giymeye git.

Tom is really conservative, isn't he?

Tom gerçekten muhafazakâr, değil mi?

Tom is rather conservative, isn't he?

Tom oldukça muhafazakâr, değil mi?

Tom is pretty conservative, isn't he?

Tom oldukça tutucu, değil mi?

Tom is very conservative, isn't he?

Tom çok tutucu, değil mi?

Tom isn't so conservative, is he?

Tom çok muhafazakar değil, değil mi?

Englishmen are, on the whole, conservative.

İngilizler, genellikle, tutucudur.

Tom usually wears a conservative suit.

Tom genellikle gösterişsiz bir takım elbise giyer.

Churchill is a very conservative politician.

Churchill çok tutucu bir politikacı.

The "Daily Mail" is very conservative.

"Daily Mail" çok muhafazakardır.

Is Tom a liberal or conservative?

Tom bir liberal mı yoksa bir muhafazakar mı?

Are you a liberal or conservative?

Liberal mi yoksa muhafazakar mısın?

Many conservative Americans agreed with him.

- Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
- Pek çok muhafazakâr Amerikalı, onunla aynı fikirdeydi.

Finnish is a pretty conservative language.

Fince oldukça muhafazakar bir dildir.

Tom is actually not very conservative.

- Tom aslında çok muhafazakâr değildir.
- Tom pek tutucu değildir aslında.

Tom said that he wasn't conservative.

Tom muhafazakar olmadığını söyledi.

Tom said that he was conservative.

Tom muhafazakar olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was conservative.

Tom, Mary'nin muhafazakar olduğunu söyledi.

I don't think Tom is conservative.

Tom'un muhafazakar olduğunu sanmıyorum.

- Tom told me that he thought Mary was conservative.
- Tom told me he thought Mary was conservative.
- Tom told me he thought that Mary was conservative.
- Tom told me that he thought that Mary was conservative.

Tom bana Mary'nin tutucu olduğunu düşündüğünü söyledi.

Like my grandfather, a conservative Muslim guy.

dedem gibi esmer insanlarla bağlantı kurabiliyor

The English are generally a conservative people.

İngilizler genel olarak tutucu insanlardır.

A conservative is not always a reactionary.

Bir muhafazakar her zaman gerici değildir.

His father is conservative and old-fashioned.

Babası muhafazakar ve geri kafalıdır.

On the whole, the Japanese are conservative.

- Genellikle Japonlar muhafazakardır.
- Her bakımdan Japonlar tutucudur.
- Japonlar genel olarak muhafazakardırlar.

Mary grew up in a conservative family.

Mary muhafazakar bir ailede yetişti.

Tom grew up in a conservative family.

Tom tutucu bir ailede büyüdü.

The English are said to be conservative.

İngilizlerin tutucu olduğu söyleniyor.

"Then I'm Conservative too," said Anne decidedly.

"O zaman ben de Muhafazakarım" dedi Anne kararlı bir şekilde.

Layla was raised in a conservative community.

Leyla muhafazakar bir toplumda büyütüldü.

Do you really think Tom is conservative?

Tom'un gerçekten muhafazakar olduğunu düşünüyor musun?

Tom was raised in a conservative family.

Tom muhafazakâr bir ailede büyüdü.

Well, if I hold conservative values, for instance,

Örneğin, eğer muhafazakar değerleri savunuyorsam,

- I'm pretty conservative.
- I'm a bit old-fashioned.

Ben oldukça muhafazakârım.

The local newspaper is endorsing the conservative candidate.

Yerel gazete muhafazakar adayı destekliyor.

I'm not as conservative as I used to be.

Ben eskisi kadar muhafazakar değilim.

Tom and Mary are both pretty conservative, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de oldukça muhafazakar, değil mi?

Tom and Mary are both very conservative, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de çok muhafazakar değil mi?

Relatively conservative Arab societies , which see traditional legal marriage as

önyargısını engelleyen dini ve sosyal bir değer olarak gören nispeten muhafazakar Arap

The union has a dominant influence on the conservative party.

Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.

What way do you vote, Matthew?" "Conservative," said Matthew promptly.

Hangi şekilde oy veriyorsun, Matthew? "" Muhafazakar" dedi Matthew hemen.

Alexander was succeeded by his brother Nicholas, a conservative and reactionary.

Alexander ölünce tahtına Nikolas gelir. Nikolas muhafazakar ve gericidir.

North Americans are more conservative in terms of sexual morality than Europeans.

Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.

Tom is dressed a bit more conservative today than he usually is.

Tom bugün genellikle giyindiğinden biraz daha muhafazakar giyinmiş.

Cultural activities were a good way to react to the conservative ideas of Britain.

Kültürel etkinlikler İngiltere'nin muhafazakar fikirlerine tepki için iyi bir yoldu.

I think that your mother has brought you up in a very conservative manner.

Annenizin sizi çok muhafazakar tarzda yetiştirdiğini düşünüyorum.

But how does a religious conservative leader acquire so much power in a secular country?

Fakat muhafazakâr bir lider, laik bir ülkede nasıl bu kadar çok güç kazanır?

No, you are absolutely wrong. Tom is not radical but conservative. He just hates liberalism.

Hayır, kesinlikle hatalısın. Tom radikal değil muhafazakardır. Sadece liberalizmden nefret ediyor.