Translation of "Client" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Client" in a sentence and their turkish translations:

I'm a client.

Ben bir müşteriyim.

Pitching to a client

müşteriyi ikna etmek

Every client has rights.

Her müşterinin hakları vardır.

Tom is a client.

Tom bir müşteri.

Tom is our client.

Tom bizim müşteri.

Tom isn't my client.

Tom benim müşterim değil.

I'm with a client.

Bir müşteri ile birlikteyim.

You're a valuable client.

Sen değerli bir müşterisin.

Tom wasn't my client.

Tom benim müşterim değildi.

Tom is with a client.

Tom bir müşteri ile birlikte.

Tom is a valuable client.

Tom değerli bir müşteri.

What's your favorite email client?

En sevdiğin e-posta istemcisi hangisi?

- My client never should've been arrested.
- My client never should have been arrested.

Müvekkilim asla tutuklanmamalıydı.

The client talked with the lawyer.

Müşteri avukatla konuştu.

Tom is meeting with a client.

Tom bir müşteri ile buluşuyor.

My client wants to plead guilty.

Müvekkilim suçunu kabul etmek istiyor.

My client isn't saying another word.

Müvekkilim başka bir söz söylemiyor.

My client has been charged with murder.

Müvekkilim cinayetle suçlanıyor.

- I'm with a client.
- I'm with a customer.

Bir müşteri ile birlikteyim.

The investor stole the capital of his client.

Yatırımcı müşterisinin sermayesini çaldı.

My client is willing to make a deal.

Müvekkilim uzlaşma yapmak için istekli.

Sami rescued a prostitute from a violent client.

Sami bir fahişeyi, sert bir müşteriden kurtardı.

I was working with a client of mine recently -

Bir danışanım vardı-

But I have an appointment with my client tomorrow.

Fakat yarın müvekkilim ile bir randevum var.

The lawyer spoke convincingly on behalf of his client.

Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu.

The lawyer recommended his client to take legal action.

Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.

Your new client has just sent you a message.

Yeni müşteriniz size az önce bir mesaj yolladı.

I have a client waiting in the waiting room.

Bekleme odasında bekleyen bir müşterim var.

- The role of a lawyer is to prove that his client is innocent.
- An attorney's job is proving that his client is innocent.

Bir avukatın işi müvekkilinin suçsuz olduğunu kanıtlamaktadır.

Tom spent all day designing a website for a new client.

Tom, bütün günü yeni bir müşteri için bir web sitesi tasarlayarak geçirdi.

The lawyer will try to show that her client is innocent.

- Avukat müşterisinin masum olduğunu göstermeye çalışacak.
- Avukat müvekkilinin masum olduğunu kanıtlamaya çalışacak.

I want to speak to my client before the interrogation starts.

Sorguya başlamadan önce müvekkilimle görüşmek istiyorum.

I knew my client couldn't get a fair shot in that forum.

Müvekkilimin bu ortamda şansı olmayacağını biliyordum.

The role of a lawyer is to prove that his client is innocent.

Bir avukatın rolü müvekkilinin suçsuz olduğunu ispat etmektir.

A good lawyer would leave no stone unturned in his efforts to defend his client.

İyi bir avukat müşterisini savunmak için yeri göğü titretecektir.

Our client wants to build a house with an internal courtyard in order to avoid unwelcome gazes from the outside.

Müşterimiz dışarıdan istenmeyen bakışları önlemek amacıyla iç avlusu olan bir ev inşa etmek istiyor.