Examples of using "Claws" in a sentence and their turkish translations:
O pençelerini saklıyor.
Kedi, pençelerini geri çekti.
Kedi, pençelerini saklar.
Kedi, pençelerini saklıyor.
Kedi patilerini elime geçirdi.
Bu üçayak benzeri pençeler deriye tutunur ve yapışır,
Bir kedi bir direğe karşı pençelerini biliyordu.
Çeneler ve pençelerin kapışmasıyla turnuvamız devam ediyor.
Onun keskin pençeleri açılıp kapanmaya, açılıp kapanmaya başladı.
Büyük pençeleri varsa, silahları odur.
Bunun gibi küçük pençeleri ve kuyruğunda büyük bir zehir kesesi varsa
bu zehir kesesinin çok etkili olduğu kesindir. Büyük pençelere ihtiyacı yok.
Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.
Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.