Translation of "Claws" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Claws" in a sentence and their turkish translations:

He is hiding his claws.

O pençelerini saklıyor.

The cat retracted its claws.

Kedi, pençelerini geri çekti.

The cat hides its claws.

Kedi, pençelerini saklar.

The cat is hiding its claws.

Kedi, pençelerini saklıyor.

The cat dug its claws into my hand.

Kedi patilerini elime geçirdi.

These tripod-like claws grab and cling to skin

Bu üçayak benzeri pençeler deriye tutunur ve yapışır,

A cat was sharpening its claws against a post.

Bir kedi bir direğe karşı pençelerini biliyordu.

Our tournament continues with a clash of jaws and claws.

Çeneler ve pençelerin kapışmasıyla turnuvamız devam ediyor.

Its sharp claws began to open and close, open and close.

Onun keskin pençeleri açılıp kapanmaya, açılıp kapanmaya başladı.

You know, if they've got great big claws, those are their weapons.

Büyük pençeleri varsa, silahları odur.

If, like this, you've got little claws, and a big venom sack on its tail,

Bunun gibi küçük pençeleri ve kuyruğunda büyük bir zehir kesesi varsa

You know that it's the venom sack that packs a punch. He doesn't need big claws.

bu zehir kesesinin çok etkili olduğu kesindir. Büyük pençelere ihtiyacı yok.

The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed.

Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.

Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.

Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.