Examples of using "Bulgarian" in a sentence and their turkish translations:
Ben Bulgarım.
Bulgarca öğreniyorum.
Bulgarca Rusçaya benzer.
Bulgarca konuşuyor musun?
Bulgarca, Rusça gibidir.
Bulgar sirkini beğeniyor musun?
Bulgarca Rusçaya çok yakındır.
Bulgarca Rusçaya yakındır.
Bulgar sirkini beğeniyor musun?
Bulgarca Rusçaya çok yakındır.
hem de Türklere
- Bulgar dili üzerine bir ders kitabına ihtiyacım yok.
- Bulgar dilinde bir ders kitabına ihtiyacım yok.
Bulgarca, Rusça gibi Kiril alfabesi ile yazılır.
Bulgarcayı anlayabiliyorum ama onu konuşamıyorum.
- Rusya, Polonya, Çek ve Bulgaristan'ın ortak Slav kökleri var.
- Rusça, Lehçe, Çekçe ve Bulgarca gibi dillerin ortak Slav kökenleri vardır.
Bulgar Tuna Nehri kıyısındaki Osmanlı ve diğer Hıristiyan olmayan yerleşimlere saldırdı ve
Bir İngiliz, İskoç, İrlandalı, Galli, Gurka, Leton, Türk, Avustralyalı, Alman, Amerikalı, Mısırlı, Japon, Meksikalı, İspanyol, Rus, Leh, Litvan, Ürdünlü, Yeni Zelandalı, İsveçli, Fin, İsrailli, Rumen, Bulgar, Sırp, İsviçreli, Yunan, Singapurlu, İtalyan, Norveçli, Arjantinli, Libyalı ve Güney Afrikalı bir gece kulübüne gitmişler. Kulüp fedaisi de “Üzgünüm, bir Taylandlı olmadan içeri girmenize izin veremem.” demiş.