Examples of using "Bruises" in a sentence and their turkish translations:
Hiç yara bere görmüyorum.
O, çürüklerle kaplıydı.
Mary'nin morarmaları neredeyse görünür durumda.
Tom morluklarla kaplıydı.
Ben herhangi bir morluk göremiyorum.
Fadıl Leyla'da morluklara neden oldu.
Heriki bacağımdada morluklar var.
Sadece birkaç morluğum var.
Tom'un morlukları artık zar zor görünüyor.
Tom'un vücudu morluklarla kaplıydı.
Tom'un yüzü çürüklerle kaplıydı.
Tom'un vücudunun her yanında çürükleri vardı.
Onun vücudunun her yerinde morluklar vardı.
- Vücudumun her yerinde çürüklerim var.
- Vücudumun her yerinde çürükler var.
Tom sağ kolunda morlukları var.
Tom'un yüzündeki morluklar geçti.
Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı.
Leyla, vücudunun üzerinde çürüklerle görüldü.
Sami, Leyla'yı vücudunda çürüklerle gördü.
Katırın beni tekmelediği yerde hâlâ çürüklerim var.
Bacaklarının üzerindeki o çürükleri nasıl aldın?
Yüzündeki bu çürükleri nasıl aldın?
O şokta ve her tarafında morluklar var.
Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.
Tom'un kavgadan sonra vücudunda morlukları vardı.