Translation of "Boiled" in Turkish

I boiled one.

Ben bir tane haşladım.

You boiled nothing.

Sen hiçbir şey kaynatmadın.

My blood boiled.

Kanım kaynıyordu.

- Mother boiled ten eggs.
- My mother boiled ten eggs.

Annem on yumurta kaynattı.

The milk boiled over.

Süt taştı.

Tom boiled some eggs.

Tom birkaç yumurta kaynattı.

She boiled the eggs.

O yumurtaları kaynattı.

Tom boiled the potatoes.

Tom patatesleri kaynattı.

Tom boiled some water.

Tom biraz su kaynattı.

Tom boiled the eggs.

Tom yumurtaları kaynattı.

Tom boiled an egg.

Tom bir yumurta kaynattı.

I boiled the eggs.

Yumurtaları kaynattım.

I boiled some eggs.

Biraz yumurta haşladım.

- I really like hard-boiled eggs.
- I really like hard boiled eggs.

- Lop yumurtayı gerçekten seviyorum.
- Katı yumurtayı çok severim.

It is boiled just enough.

Sadece yeteri kadar kaynatılır.

I want a boiled egg.

Kaynamış bir yumurta istiyorum.

I love hard-boiled eggs.

Katı yumurtayı seviyorum.

Many foods can be boiled.

Birçok gıdalar kaynatılabilir.

I can't stand boiled onions!

Ben haşlanmış soğana dayanamam.

The water has boiled away.

Su buharlaştı.

Tom boiled a dozen eggs.

Tom bir düzine yumurta kaynattı.

I hard-boiled an egg.

Ben yumurtayı katı kaynattım.

Tom boiled me some eggs.

Tom bana birkaç yumurta kaynattı.

She likes her eggs hard-boiled.

O, yumurtalarını katı haşlanmış seviyor.

We ate boiled potatoes all winter.

Biz bütün kış haşlanmış patates yedik.

This potato salad wants boiled eggs.

Bu patates salatası haşlanmış yumurta istiyor.

The potato salad wants boiled eggs.

- Patates salatası haşlanmış yumurta ister.
- Patates salatasına haşlanmış yumurta konmamış.

Tom likes his eggs hard-boiled.

Tom yumurtalarını çok pişmiş sever.

Water will evaporate after it is boiled.

Su kaynatıldıktan sonra buharlaşır.

He boiled some eggs in the kitchen.

O, mutfakta birkaç yumurta kaynattı.

Do you want a boiled egg for breakfast?

Kahvaltı için haşlanmış bir yumurta istiyor musunuz?

I'd like my egg very, very soft boiled.

Yumurtamı çok, çok az kaynatılmış istiyorum.

I wonder how long Tom boiled these eggs.

Tom'un bu yumurtaları ne kadar kaynattığını merak ediyorum.

Tom peeled the potatoes and then boiled them.

Tom patatesleri soydu ve sonra kaynattı.

I have a boiled egg for breakfast every day.

Her gün kahvaltıda haşlanmış yumurta yerim.

Eggs should be boiled for at least five minutes.

Yumurtalar en az beş dakika kaynatılmalıdır.

I eat a boiled egg for breakfast every day.

Her gün kahvaltıda haşlama yumurta yerim.

Chestnuts have to be boiled for at least fifteen minutes.

Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.

I ate some bread and a boiled egg for lunch.

Öğle yemeği için biraz ekmek ve bir kaynamış yumurta yedim.

In the morning I usually have a soft-boiled egg.

Sabahları genellikle rafadan yumurta yerim.

Is it true that you boiled water in a paper bag?

Bir bir kağıt torba içinde su kaynattığınız doğru mu?

Our teacher told us that water boiled at 100 degrees centigrade.

Öğretmenimiz bize suyun 100 santigrat derecede kaynadığını söyledi.

Tom boiled the well water so it would be safe to drink.

Tom kuyu suyunu kaynattı böylece o içmesi güvenli olacaktı.

Are you telling me you don't know how to cook hard-boiled eggs?

Bana haşlanmış yumurtayı nasıl pişireceğini bilmediğini mi söylüyorsun?

Today's broccoli is not good because it has been boiled for too long.

Bugünkü brokoli çok uzun kaynatıldığı için iyi değil.

Tom boiled some eggs on the rocket stove that he had just built.

Tom yeni yaptığı roket sobada birkaç yumurta kaynattı.

But Ney’s fury at what he considered Masséna’s disastrous leadership boiled over into open

. Ama Ney'in, Masséna'nın feci liderliğini açıkça gördüğü şeye öfkesi açık bir

- Eggs should be boiled for at least five minutes.
- An egg should cook for at least 5 minutes

Bir yumurta en az beş dakika boyunca kaynamalıdır.

How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?

Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?

A bento is a small meal made of boiled rice and seaweed, that is sold in cheap wooden boxes.

Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.