Examples of using "Blaming" in a sentence and their turkish translations:
Onu suçlamıyoruz.
--özellikle diğer insanları--
Hiç kimse seni suçlamıyor.
Kendini suçlamaktan vazgeç.
Kimse seni suçlamıyor.
Hiç kimseyi suçlamıyorum.
Beni mi suçluyorsun?
Tom'u suçlamıyorum.
Tom, Mary'yi suçluyor.
Seni suçlamıyoruz.
Onları suçlamıyoruz.
Onu suçlamıyoruz.
Onları suçlamıyorum.
Onu suçlamıyorum.
Onu suçlamıyorum.
Kimseyi suçlamıyorum.
Biz seni suçlamıyoruz.
Seni suçlamıyorum, Tom.
Tom her zaman kendini suçluyor.
Neden Tom bizi suçluyor?
Tom kendisini suçlamayı durduramadı.
Niye bizi suçluyorsun?
Hataların için onu suçlamaktan vazgeç.
Ben bunun için kimseyi suçlamıyorum.
Seni suçlamayı takıntı haline getirmiyorum.
Onu suçlamaktan uzağım.
ve diğer insanları,
Tom işler için her zaman beni suçluyor.
Savunucu olmayın. Sizi suçlamıyorum.
Diğerleri suçlayarak her zaman hatalarını mazur görüyorsun.
Tom'u suçlamıyoruz.
Seni suçlamıyorum.
Kaza için beni suçlamadığınız için size teşekkür ederim.
Başarısızlığın için beni mi suçluyorsun?
Hatasız kul olmaz. Başka birini suçlamak akıllıca.
Peşinde değilim.
Beni suçlamak seni daha iyi hissettiriyorsa, dosdoğru git.
Artık kaza için onu suçlamanın bir faydası yok.
Birbirimizi suçlamak faydasız, çözüm bulmalıyız.
Başarısızlık için her iki taraf diğerini suçladığı için barış görüşmeleri tekrar başarısız oldu.
Yaptığı kendi yediği boku kadere yüklemeye çalışmaktı.