Translation of "Arrange" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Arrange" in a sentence and their turkish translations:

I'll arrange everything.

Her şeyi düzenleyeceğim.

I'll arrange it.

Onu düzenleyeceğim.

I'll arrange that.

Onu düzenlerim.

Can you arrange it?

Onu düzenleyebilir misin?

I can arrange that.

Onu düzenleyebilirim.

I'll arrange a meeting.

Bir görüşme ayarlarım.

We can arrange that.

Biz onu düzenleyebiliriz.

Tom will arrange everything.

Tom her şeyi ayarlayacak.

Let's try to arrange something.

Bir şey düzenlemeye çalışalım.

She likes to arrange flowers.

O, çiçekleri düzenlemeyi seviyor.

I'll arrange that for you.

Bunu senin için ayarlayacağım.

I must arrange my hair.

Saçımı düzeltmeliyim.

Let's arrange the details later.

Detayları daha sonra organize edelim.

Could you help arrange that?

Onu düzenlemeye yardım edebilir misin?

I think I can arrange that.

Sanırım onu düzenleyebilirim.

I'm sure we could arrange that.

Onu düzenleyebileceğimizden eminim.

I'm sure Tom can arrange that.

Tom'un onu düzenleyebileceğinden eminim.

I have to arrange my hair.

Saçımı düzenlemek zorundayım.

I'm going to arrange these flowers.

Bu çiçekleri düzenleyeceğim.

I'm still trying to arrange it.

Hâlâ onu ayarlamaya çalışıyorum.

I want you to arrange a meeting.

Bir görüşme ayarlamanı istiyorum.

I might be able to arrange that.

Onu düzenleyebilirim.

Can you arrange these flowers for me?

Bu çiçekleri benim için düzenler misin?

I'd like to learn how to arrange flowers.

Çiçek düzenlemeyi öğrenmek istiyorum.

The consulate helped arrange medical transport for Tom.

Konsolosluk Tom için tıbbi ulaşımı düzenlemeye yardımcı oldu.

- Will you please arrange for me to meet Mr Doi?
- Will you please arrange for me to meet Mr. Doi?

Lütfen Bay Doi ile görüşmemi ayarlar mısın?

Can you arrange a meeting with the vice president?

Başkan Yardımcısı ile bir görüşme ayarlayabilir misin?

Mary tried to arrange a blind date for her friend.

Mary arkadaşı için bir kör randevu ayarlamaya çalıştı.

Can you arrange for me to come along with you?

Beni de birlikte götürür müsün?

I'll arrange for someone to pick you up at your home.

Seni evinden alması için birini ayarladım.

Sometimes it's taken me nearly one year to arrange a #dialoguecoffee meeting.

Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.