Examples of using "Act'" in a sentence and their turkish translations:
Onlar hareket edemezler.
Daha hızlı hareket et!
Harekete geçmek zorundayız.
Çabuk hareket etmeliyiz.
- Hızlı hareket etmeliyiz.
- Hızlı hareket etmek zorundayız.
- Çabuk davranmalıyız.
- Çabuk davranmak zorundayız.
- Bir erkek gibi davran.
- Erkek gibi davran.
Doğal davranmaya çalış.
Hareket etmeden önce düşünün.
aşırı iffetli davranırlar
Harekete geçmeli.
Şaşırmış gibi davranma.
Onlar hareket edemezler.
Yaşına göre davran.
Hareket etmeliyiz.
Yetişkinler gibi davran.
Bencilce hareket etmemelisin.
Doğal davranmaya çalıştım.
O, bir sınıf eylemidir.
Hayvanlar içgüdüsel olarak hareket eder.
Onun davranışı tehlikeliydi.
Çabuk hareket etmeliyiz.
Hepsi numara.
Çok masum hareket etme.
Asidler metalleri etkiler.
Onlar çabuk hareket etmedi.
Şimdi hareket etmeliyiz.
- İşleri daha etkili çözebilmek için faaliyetlerini daha iyi düzenle.
- İlerleme kaydetmek için faaliyetlerini organize et, sıraya koy, düzenle.
Hareket etmelisin.
Tom tek başına hareket etmedi.
O hareket etmeyi sever.
Tom nasıl davrandı?
Çabuk hareket etmemiz gerekiyor.
Konuşmak yerine hareket edin.
Küresel düşün, yerel hareket et.
Küresel olarak düşün, yerel olarak hareket et.
Öyle davranma.
Kongre eylemi reddetti.
Normal davranmaya çalış.
Tek başına hareket etmedim.
Doğal davranmaya çalış.
İntihar çaresizlik davranışıdır.
kusurunuzu benimsemek, bir grup insanı değişmez bir özelliği için
Bu... ...son eylemi olacak.
İntihar umutsuz bir eylemdir.
Jiro başka türlü hareket edemedi.
Daha sakin hareket etmelisin.
Daha akıllıca hareket etmelisin.
Derhal harekete geçmeliyiz.
O sadece bir eylemdir.
O, çocukça bir harekettir.
İlaç çabuk etki eder mi?
O, başka nasıl davranabilir?
Yaşına göre hareket etmeye çalış.
Kim sözcülük yapacak?
Şimdi harekete geçmeliyiz.
Kurallara göre hareket et.
Düşünmeden hareket edemeyiz.
Hızlı hareket etmek zorunda kalacağız.
Çabuk olmamız gerekir.
Tom sakin davranmaya çalıştı.
Tom rahat hareket etmeye çalıştı.
- Tam olarak dediğim gibi davran.
- Tam olarak söylediğim gibi hareket et.
O, yasa dışı bir eylem yaptı.
bir yumruk gibi davranarak saptırabilir,
Çabuk hareket etmek zorunda kaldım.
Birçok kişi öyle davranır.
Tavsiyeniz üzerine hareket edeceğim.
Cinayet korkunç bir eylem.
İnsanlar bazen düşünmeden hareket ederler.
Hızlı hareket etmemiz gerekti.
Kundaklama cezai bir suçtur.
Şimdi hareket zamanı.
Şimdi hareket etme zamanı.
Tom artık harekete geçmek zorunda.
Hızlı davranmamız gerek.
Yabancıymışız gibi davranalım.
- Çabuk olmak zorundayız.
- Hızlı davranmak zorundayız.
Bir çocuk gibi davranma.
Hızlı hareket etmek zorundayız.
Dan hasta numarası yapmadı bile.
Sadece hiçbir şey olmamış gibi hareket et.
İnsanlar her zaman mantıklı bir biçimde hareket etmezler.
Hava atmayı bırak.
Tom yeterince hızlı hareket etmedi.
Bana masumu oynama.
Bir ahmak gibi davranma.
Yine de şaşırmış davranmamamız gerekir.
Agresif bir davranış olarak kabul edilir.
Bu kasıtlı bir davranış değildi.
Küresel düşünün ama yerel olarak hareket et.
Ancak Tom tek başına hareket edemez.
- Tom çok klas biriydi.
- Tom çok beyefendi biriydi.
Tom etkileyici bir kimse.
Etkilenmiş davranmaya çalıştım.