Examples of using "Absorbed" in a sentence and their turkish translations:
O dalgın.
Tom bencildir.
Düşüncelere gömüldüm.
O, videoya daldı.
Derin düşüncelere daldı.
O, tüm dikkatini işine verdi.
O, tüm dikkatini işine verir.
O, rock müzikle meşgul.
Onun işi bütün enerjisini çekti.
Tom tüm dikkatini işine verir.
O, araştırmasına dalmış.
Leyla kendini beğenmiş ve kibirlidir.
Leyla bencil bir kadındır.
ve bunların hepsi emilime uğramaz
İmparatorluk bütün küçük devletleri yuttu.
Çizgi romanlar okumaya dalmıştı.
Dergiyi okumaya dalmıştı.
O, tamamen işine dalmış.
Tamamen işine dalmıştı.
O tamamen kitaba dalmıştı.
- O tamamen kitabına gömülmüştü.
- O kendini tamamen kitabına vermişti.
Tüm dikkatini bilgisayar oyunlarına verdi.
Bir roman okumakla meşguldüm.
O tamamen bir kitaba gömülmüştü.
Tom düşünceye dalmış gibi görünüyor.
Dedektif romanlarını okumaya daldı.
O bir şiir yazmaya dalmıştı.
Çocuk bir bilgisayar oyunu oynamaktan çekildi.
Küçük işletmeler genellikle büyük bir şirket tarafından sömürülürler.
Küçük işletmeler genellikle büyük bir şirket tarafından sömürülürler.
Onu ziyaret ettiğimde kitap okumaya dalmıştı.
Öğrenciler öğretmenin onlara verdiği tüm bilgiyi öğrendi.
Tom işine o kadar daldı ki yemek yemeği unuttu.
Genç adam onun güzelliğinin tefekkürüne tamamen daldı.
İşine o kadar dalmıştı ki yemek yemeyi unuttu.
Ben bu maddelerin vücut tarafından nasıl emildiğini bilmek istiyorum.
İmparator Manuel, Bizans'ın Türklere katılacağına inanarak meclisten ayrıldı
Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
Hakikat şu ki, grup üstünlük taslayan üyelerle dolu ve bunu yetiştikleri ortamdan edindikleri için üstlerinden atamıyorlar.