Examples of using "Verstaat" in a sentence and their turkish translations:
Mary Çince'yi anlar.
O, Fransızca anlar.
Tom Fransızca anlar.
Tom Fransızca anlamıyor.
Tom, Mary'yi anlamıyor.
Sen İngiliz mizahından anlamıyorsun.
O, onun ne söylediğini anlıyor mu?
Ne söylediğimi anlıyor musun?
O İtalyanca anlıyor mu?
Tom Mary'nin Fransızca anladığını bilmiyordu.
Açıkçası, Tom Fransızcayı çok iyi anlamaz.
- Lan duydun mu beni?
- Kapiş?
- Çaktın mı köfteyi?
Arkadaş edinme sanatını bilir.
Merak etmeyin. O Almanca anlamıyor.
Fransızca anlıyor musun?
Ne söylediğimi anlıyor musun?
O, insanlara evde hissettirme sanatını biliyor.
Arkadaşımın köpeği Esperanto'yu anlıyor. En azından en önemli komutları.
O, genç insanlar tarafından kullanılan argo kelimeleri anlamıyor.
Anladın mı?
Sana ne dediğimi anlıyor musun?