Examples of using "Ramp" in a sentence and their turkish translations:
Onun konuşması tam anlamıyla bir felaketti.
Ama bu bir felaket.
Ne felaket ama!
Bu, felaket için bir çözümdür.
Haiti'deki deprem bir felaketti.
Yapabilecekleri en iyi şey, kaçınılmaz felaketi bekleyip
Daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.