Examples of using "Helaas" in a sentence and their turkish translations:
- Tüh!
- Tüh be!
Ne yazık ki
Korkarım ki öyle değil.
Çok kötü.
Eyvah!
Maalesef bugün yağmur yağıyor.
- Bu ne yazık ki doğrudur.
- Maalesef doğru.
Maalesef babam evde değil.
Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,
Ne yazık ki telefon bozuk.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
- Ne yazık ki, o söylenti doğru.
Maalesef, durum böyle değil.
Ne yazık ki, senin görüşünü paylaşmıyorum.
Malesef, cevap basit değil.
Sana yardım edemeyeceğimi söylediğime üzgünüm.
Maalesef 1980'lerden itibaren
Ne yazık ki anne foklar tarafından bu ekstra mesafeye
Cinas ne yazık ki çevrilemez.
Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.
Ne yazık ki, birkaç yolcu felaket atlattı.
Fakat ne yazık ki, yağmur nedeniyle oyun iptal edildi.
Ne yazık ki, benim doğum günüm bir yılda sadece bir kez.
Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak için yok ediliyor
Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.
Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.