Examples of using "Doorbrengen" in a sentence and their turkish translations:
Noel'i nasıl geçireceksin?
Noel'i Tom'la mı geçireceksin?
Tom'la zaman geçirmen gerekiyor.
- Noel'i yanında geçirmeyi severim.
- Noel'i seninle geçirmeyi severim.
Noel'i Tom'la geçirmeyecek misin?
Tom, Noel'i kimle birlikte geçireceksin?
Noeli kiminle geçiriyorsun?
Tom'la daha fazla zaman geçirmek istedim.
Tom, Noeli ailesiyle birlikte geçirmek istedi.
Tom Noel arifesini ailesiyle geçirecek.
Ailemle daha fazla zaman geçirmek istiyorum.
Tom Noeli ailesiyle birlikte geçirmeyecek.
Noel'i Tom ile geçirmek istediğimi sana düşündüren nedir?
Tatilleri sakin bir yerde geçirmek istiyoruz.
Noel'i nerede kutlayacaklarına karar verdiniz mi?
Tom ile daha fazla zaman harcamak istemiyordum.
Tom, Noel'i hastanede geçirmekten korktu.
Tom, kendisinin ve Mary'nin Noel Günü'nü birlikte geçireceğini söylüyor.
Tatilini Yeni Zelanda'da geçireceğini anlıyorum.
Çoğu insan, çocukların tüm zamanlarını televizyon seyrederek geçirdiğini düşünüyor.
Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Keşke ailemle daha fazla zaman geçirebilsem.
Tom ömrünün geriye kalanını hapiste geçirmek istemiyor.
Noel'i hastanede geçirmek zorunda olmaktan çok endişeleniyordu.
Tom, Noel'i hastanede geçirmekten çok mutsuzdu.
1808'de, Suchet'in bölümü önümüzdeki altı yılını geçireceği İspanya'ya gönderildi.
Tom'la zaman geçirmek istediğini söyledin.
Eğer bu evliliği iş için istiyorsan benimle zaman geçirmek ve sürekli çalışmak arasında seçim yapman gerekiyor.