Translation of "Binnenkort" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Binnenkort" in a sentence and their turkish translations:

binnenkort.

Yakında

Ik zie je binnenkort.

Yakında görüşürüz.

Hij wordt binnenkort vader.

Yakında o bir baba olacak.

Ik ga binnenkort trouwen!

- Evlendim evleneceğim!
- Evlenmek üzereyim!

Het is binnenkort kerstmis.

Yakında Noel olacak.

Binnenkort zijn we er.

Çok geçmeden orada olacağız.

Binnenkort is het Kerstmis.

Yakında noel olacak.

Het wordt binnenkort Kerstmis.

Yakında Noel olacak.

Tom vertrekt waarschijnlijk binnenkort.

Tom muhtemelen yakında ayrılacak

We zullen binnenkort sneeuw krijgen.

Yakında kar alıyor olacağız.

Veel verjaardagskaarten zullen binnenkort arriveren.

Bir sürü doğum günü kartı yakında gelir.

Een trein zal binnenkort vertrekken.

Bir tren yakında gidecek.

De trein zal binnenkort vertrekken.

Tren yakında yola çıkıyor.

Jij zult binnenkort gaan voetballen.

Yakında futbol oynayacaksın

Tom komt binnenkort weer terug.

Tom yakında dönecek.

- Het concert gaat binnenkort beginnen.
- Het concert gaat binnenkort starten.
- Het concert begint zo.

Konser yakında başlayacak.

Binnenkort kan ik goed Engels spreken.

Yakında iyi İngilizce konuşmam mümkün olacak.

We gaan binnenkort onze kerstboom neerhalen.

Yakında Noel ağacımızı alacağız.

Ongeacht of we het deeltje binnenkort vinden,

Bu parçacığı yakın zamanda bulup bulamayacağımıza bakmaksızın

Het schip uit New York arriveert binnenkort.

New York'tan gelen gemi çok geçmeden gelecek.

Ik moet mijn haar binnenkort laten knippen.

Yakında saçımı kestirmeye gitmek zorundayım.

Je zal binnenkort gewend zijn aan Japans voedsel.

Kısa sürede Japon yemeklerine alışacaksın.

- Tot ziens!
- Tot kijk.
- Tot binnenkort!
- Tot weerziens!

- Yakında görüşürüz!
- Görüşürüz.

- Tot zo meteen!
- Tot binnenkort!
- Tot straks!
- Tot gauw!

Yakında görüşürüz!

Je moet opschieten want de banken gaan binnenkort sluiten.

Acele etmelisin, çünkü bankalar yakında kapanıyor olacak.

Ik start morgenvroeg, misschien moet ik binnenkort gaan slapen.

Yarın erken başlarım, belki erken uyumalıyım.

Ben je van van plan binnenkort naar huis te gaan?

Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun?

Deze auto is van mijn vader, maar binnenkort zal hij van mij zijn.

Bu araba babamın ama yakında benim olacak.

- Straks is onze zus bij ons.
- Onze zus zal binnenkort bij ons zijn.

Kız kardeşim yakında bizimle birlikte olacak.

- Volgens mij zal Tom waarschijnlijk in de nabije toekomst naar Boston gaan.
- Ik denk dat Tom binnenkort naar Boston zal gaan.

Sanırım yakın gelecekte Tom'un Boston'a gitmesi muhtemel.