Translation of "‫أصغر" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "‫أصغر" in a sentence and their turkish translations:

اجعلها أصغر.

Onu daha küçük yap.

‫حتى أصغر الحيوانات.‬

En küçük hayvanları bile.

- أنا أصغر منك بثلاث سنين.
- أنا أصغر منك بثلاثة سنوات.

Senden üç yaş daha gencim.

كيف تصبح الحدائق أصغر،

parkların nasıl küçüldüğünü,

هذا هو أصغر جيل

Bu en küçük jenerasyondur,

لديك أخين أصغر منك.

İki küçük kardeşin var.

هذا أصغر من ذاك.

Bu ondan daha küçüktür.

‫ربما تحتاج إلى فريسة أصغر.‬

Daha ufak bir şey mi baksalar?

‫أصغر من ذئاب "ألاسكا" البرية...‬

Alaska'nın iç kesimlerindeki kurtlardan küçük.

قطعة أصغر من علبة الثقاب

Kibrit kutusundan bile daha küçük olan bir parça

أصغر قليلاً من الحافلة المدرسية ،

bir okul otobüsünden biraz daha küçük,

أحبت شابا أصغر منها سنا.

Kendinden genç bir adama âşık oldu.

حذّرني شخصٌ أصغر أن أنتبه لنفسي.

Genç bir adam arkamı kollamamı söyledi.

ثم يقطع العجل إلى أصغر الجسيمات

dana sonrasında onu en küçük parçacıklara ayırarak

أنا أصغر سنّا و أقوى منك.

Senden daha genç ve daha güçlüyüm.

صواريخ أصغر ، وتجميعها في مدار حول الأرض.

. Ama yine de Ay'ın yüzeyine böylesine büyük bir uzay aracını indirme problemi vardı

تصفيفة شعرها تجعلها تبدو أصغر من عمرها.

Onun saç sitili onu yaşından daha genç gösteriyor.

أصغر من أن يشاركوا في حوارات حول العنصرية،

ırkçılık üzerine konuşmaları için çok küçük olduklarını düşünebilir

هدفي كفنان هو أن أستخدم أصغر كمية ممكنة.

Ressam olarak amacım mümkün olan en düşük miktarı kullanmak.

سأستخدم أدوات أصغر بكثير، شيء كتلك التي هناك.

O hâlde daha küçük bir cihaz kullanacağız, tıpkı bunun gibi.

لأنه في صحنٍ أصغر يمكن أن تراها مملوئة

çünkü küçük tabaklarda olunca daha dolu görünüyor

ماذا كنتِ ستفعلينَ لو كُنتِ أصغر بعشر سنين؟

On yaş daha genç olsaydın ne yapardın?

لأن أحد أسباب عدم تحولي جنسيًا في عمر أصغر

Çünkü daha öncesinde cinsiyet değiştirmememin nedenlerinden biri

إنه أصغر من بوق آلة تصوير الرنين المغناطيسي الضخمة،

o devasa MR makinesinden küçük,

وهذا يخلق أصغر ، التي لديها أقل جر على الكرة.

Ve bu, topa daha az sürüklenen daha küçük bir uyanıklık yaratır.

الخيول أكبر من الكلاب، ولكن القطط أصغر من الكلاب.

Atlar köpeklerden büyüktür ama kediler köpeklerden küçüktür.

خلايا ضوئية التخليق حجمها أصغر مما خطر على بال أحد.

Herkesin sandığından daha küçük fotosentetik hücreler.

إن هذا الرقم يمثل قطر أصغر خلية عصبية في الدماغ البشري.

insan beynindeki en küçük nöronun yarıçapı kadar.

وأصبح دافوت ، البالغ من العمر 34 عامًا ، أصغر حراسها الجدد. كان إدراجه مفاجأة

ve 34 yaşındaki Davout, yeni Mareşallerinin en küçüğü oldu. Dahil olması birçokları için bir sürprizdi

كان التوفير الهائل في الوزن يعني أن هذه المركبة الفضائية يمكن إطلاقها على صاروخ واحد أصغر.

Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.