Examples of using "محيط" in a sentence and their turkish translations:
çünkü Marmara Denizi okyanusal derinliğe sahip
harcar, Toplar döktürüp surlara yerleştirir.
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.