Examples of using "كلبه" in a sentence and their turkish translations:
Sami kendi köpeğini yedi.
Sami köpeği ile yolculuk ediyordu.
Bir avcı, köpeği ile tavşanları avladı.
Sami köpeğini yürütüyordu.
Köpeği öldüğü zaman, Tom çok acı çekmişti.
Tom dışarıda köpeği ile frizbi oynuyor.
Tom köpeğini günde en az bir kere gezdirir.