Translation of "كلبه" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "كلبه" in a sentence and their turkish translations:

أكل سامي كلبه.

Sami kendi köpeğini yedi.

- سافر سامي مع كلبه.
- كان سامي يسافر مع كلبه.

Sami köpeği ile yolculuk ediyordu.

اصطاد الصياد أرانب مع كلبه.

Bir avcı, köpeği ile tavşanları avladı.

كان سامي في نزهة لتمشية كلبه.

Sami köpeğini yürütüyordu.

توم كان قلبه مكسور عندما مات كلبه

Köpeği öldüğü zaman, Tom çok acı çekmişti.

توم في الخارج يلعب لعبة الصحن الطائر مع كلبه.

Tom dışarıda köpeği ile frizbi oynuyor.

يتمشّى توم مع كلبه مرة واحدة في اليوم على الأقل.

Tom köpeğini günde en az bir kere gezdirir.