Translation of "فريد" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "فريد" in a sentence and their turkish translations:

- فريد ركل الكرة.
- ركل فريد الكرة.

Fred bir topa tekme attı.

نساء ذات مظهر فريد.

kendilerine ait kıvrımları olan kadınlar.

سيذهب فريد لأوروبا يوم الإثنين.

Fred pazartesi günü Avrupa'ya gidiyor.

وأصبح هذا المشروع فريد من نوعه،

Bu tüm proje özgün oldu--

كان سامي صديق فريد في الجامعة.

Sami, Ferit'in üniversite arkadaşıydı.

دعى سامي فريد للدّخول إلى المسجد.

Sami Ferit'i camiye davet etti.

كان سامي يعتبر فريد صديقا له.

- Sami, Ferit'i arkadaşı olarak görüyordu.
- Sami, Ferit'i arkadaşı olarak kabul ediyordu.
- Sami, Ferit'i arkadaşı olarak düşünüyordu.

وفي العام التالي أيدت اعتقال فريد كوريماتسو.

Ertesi yıl, Fred Korematsu'nun enterne edilmesini onayladı.

نصب سامي و أصدقاؤه كمينا لعصابة فريد.

Sami ve arkadaşları, Ferit'in çetesini pusuya düşürdüler.

قُتِلَ سامي من طرف صديق فريد المقرّب، رامي.

Sami, Ferit'in en yakın arkadaşı Rami tarafından öldürüldü.

نعم لأن هذا هو والد دونالد ترامب فريد ترامب

evet çünkü bu Donald Trump'ın babası Fred Trump

لم يلبث سامي و أن علم أنّ فريد شخص خطير جدّا.

Sami çok geçmeden Ferit'in çok tehlikeli olduğunu öğrendi.

وأثبت فعاليته بشكل فريد في التعامل مع التحديات التي فرضتها حقبة جديدة من الحرب الأوروبية.

ve yeni bir Avrupa savaşı döneminin ortaya çıkardığı zorlukların üstesinden gelmede benzersiz bir şekilde etkili olduğunu kanıtladı.

نريد رؤية كل ما هو فريد في اللغات. ونريد كذلك أن نرى تطور اللغات خلال الزمن.

Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.