Examples of using "سهلة" in a sentence and their turkish translations:
Arapça basit bir dildir.
Ancak yine de kolay değildi.
işte, kolay lokmalar,
Almanca kolay bir dil değildir.
İngilizce öğrenmek kolaydır.
neden kolay virüs taşıdıklarını öğrendik
üreterek meydan okuruz.
Bu kolay ve huzurlu bir seyahat değildi
Bu yolculuk kolay olmayacak.
Kolaylaştıran şeylerden konuşmak istiyorum.
bunu kolay, hızlı ve daha az caydırıcı bir şekilde yapıyor.
O hayat, kürklü fok yavrusu için hiç kolay değil.
Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.
İyi haber şu ki usul adaletinin ilkeleri kolay
Seçimlerde kolaylıkla çoğulcuların yemi oluyorlar.
Bu kitap basit bir İngilizceyle yazılmış. Bu nedenle okuması kolaydır.
İngilizce kolay değil ama enteresan.
Çok kolay bir çocukluk değildi evet, ama her dakikasını sevdim
sadece temeli doğru atmak hiç de küçük bir görev değildi
Bu herhangi bir öğrencinin çözebileceği böylesine kolay bir problem.
İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:
İyi bir parolanın tahmin edilmesi zor fakat hatırlanması kolay olmalıdır.
Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.