Translation of "سهلة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "سهلة" in a sentence and their turkish translations:

العربية لغة سهلة.

Arapça basit bir dildir.

لكنها لم تكن سهلة.

Ancak yine de kolay değildi.

تعلمون، القضايا سهلة الحل،

işte, kolay lokmalar,

الألمانية ليست لغة سهلة.

Almanca kolay bir dil değildir.

الإنجليزية لغة سهلة التعلم.

İngilizce öğrenmek kolaydır.

تعلمنا لماذا يحملون فيروسات سهلة

neden kolay virüs taşıdıklarını öğrendik

سهلة الاستخدام، وسهلة في التعامل.

üreterek meydan okuruz.

هذه لم تكن رحلة سهلة وهادئة،

Bu kolay ve huzurlu bir seyahat değildi

‫إذن هذه الرحلة‬ ‫لن تكون سهلة.‬

Bu yolculuk kolay olmayacak.

أرغبُ في الحديث عما يجعلها سهلة.

Kolaylaştıran şeylerden konuşmak istiyorum.

بطريقة سهلة، سريعة وأقل عرضة للحرج.

bunu kolay, hızlı ve daha az caydırıcı bir şekilde yapıyor.

‫والحياة ليست سهلة على صغار فقمة الفراء.‬

O hayat, kürklü fok yavrusu için hiç kolay değil.

‫جراء الفقمات عديمة الخبرة تُعدّ أهدافًا سهلة.‬

Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.

الأخبار الجيدة أن مبادئ العدالة الإجرائية سهلة

İyi haber şu ki usul adaletinin ilkeleri kolay

إذ يصبحون فريسة سهلة للشعبويين في الانتخابات،

Seçimlerde kolaylıkla çoğulcuların yemi oluyorlar.

الكتاب مكتوب بإنجليزية بسيطة، لذا قراءته سهلة.

Bu kitap basit bir İngilizceyle yazılmış. Bu nedenle okuması kolaydır.

اللغة الإنجليزية ليست سهلة و لكنها مثيرة للإهتمام.

İngilizce kolay değil ama enteresan.

لم تكن طفولتي سهلة، لكنني أحببت كل دقيقة منها

Çok kolay bir çocukluk değildi evet, ama her dakikasını sevdim

ومجرد جعل الأساسيات قويمة، لم تكن مهمة سهلة أبدًا،

sadece temeli doğru atmak hiç de küçük bir görev değildi

هذه المسألة سهلة لدرجة أن أيّ طالب يمكنه حلّها.

Bu herhangi bir öğrencinin çözebileceği böylesine kolay bir problem.

إليكم أربعة أمثلة سهلة يمكنكم استعمالها في نمط حياتكم اليومي.

İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:

كلمة سرّ جيّدة ينبغي أن تكون صعبة للحزر و سهلة للتّذكّر.

İyi bir parolanın tahmin edilmesi zor fakat hatırlanması kolay olmalıdır.

‫إنها فقط على مسافة 6 كم إلى الغرب،‬ ‫ولكن لن تكون هذه مهمة سهلة.‬

Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.