Examples of using "سمعته" in a sentence and their turkish translations:
Onun alt kata geldiğini duydum.
Onu merhamet ve anlayışla karşıladım
duyduklarım hiç hoşuma gitmedi.
dikkat ederek ve yüksek standartlarını karşılamayan subayları işten
Benim hakkımda ne duyduğunu bilmiyorum.
Jamal'a ne duyduğumu söylemeliyim.
Onun ne kadar hızlı konuştuğunu duydun mu?
ya da o kişinin agresif bir kişiye dostane bir sesle cevap verdiğini duyduğunuzu.
Bakın ben bunu ilk duyduğumda inanmadım. Şaka yaptıklarını zannettim.