Examples of using "زاد" in a sentence and their turkish translations:
virüs bulaşan insan sayısı arttıkça virüs kapan insan sayısı arttı
Turistler sayıca arttı.
...risk o kadar artıyor.
hastalıkların yayılması da artmıştır
Birde bu yetmezmiş gibi, onun kocası öldü.
bu zararlı risklere kendilerini ne kadar maruz bırakırlarsa
Deneyimlerime dayanarak, daha büyük akreplerin daha az zehirli olduğunu söyleyebilirim.
Muhafazakârlarla geçinebilen bir liberal olduğum için
Sürücü arabasını hızlandırdı.
Kısaca söylemek gerekirse, Tom onu son gördüğümüzden beri kilo aldı.