Examples of using "رأسه" in a sentence and their turkish translations:
O, kafasını kullandı.
ısrar etti. , böylece
kötü ve kocaman bir adam kolajı.
Takma kafana fiziği, astrofiziği.
Kuş kafasını suya daldırdı.
O baştan aşağı çamurla kaplıydı.
o dövüşte kafasına çok kötü bir darbe almıştı,
bir tane adam dediki bu dünya yuvarlak; kafasını uçurdular
Fadıl başında sesler duyduğunu söyledi.
Buna emin olmak da zor.
Ama kısa süre sonra durumu değiştiren haberler geldi kafasına.
saçlarımda endişe değilim”diyor kafa kesimi devam edebilir. " Ama balta düşerken başını geriye doğru çeker… ve düşen balta
Biri çok nazik sonra saçımı alıp başımın üstünde çekin ve
Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.
sonrasında onu kendi mezarını kazmaya zorlar ve kellesini alır, takipçilerini ise kazığa oturtturur.