Examples of using "خلع" in a sentence and their turkish translations:
Sami ayakkabılarını çıkardı.
Sami elbiselerini çıkardı.
Tom eldivenlerinden birini çıkardı.
Yarın bandajı çıkarabilirsin.
Ayakkabıyı çıkarttı bir fırlattı bana.
Askerleri onu tanısın diye miğferini bile çıkarmıştı.
Arkasından Apple-3'ü de çıkardı
Sami elbiselerini ve ayakkabılarını çıkarmaya zorlandı.
ve Konstantinopolis'e döndüğünde Osmanlı yönetiminden feragat etti ve şehri batıdan yardım arayarak beklenen uzun kuşatmaya hazırladı.