Examples of using "وجهي" in a sentence and their turkish translations:
Defol.
Herkes bana bakıyordu.
Bana bağırma.
yüzümden gözyaşlarımın aktığını hissettim.
- Rüzgârın yüzüme vurduğunu hissettim.
- Yüzüme vuran rüzgarı hissettim.
Ayakkabıyı çıkarttı bir fırlattı bana.
yüzümü TV'de göstermemi istedi.
“Benim yüzümü görmek beni görmek değildir.
Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.
öylece, yüzümden yaşlar dökülerek duvara bakardım.
terapist parmaklarını yüzünden 15 ila 30 cm kadar uzakta tutacak
Oslo sokaklarında da yüzüme tükürüldü, bu defa da esmer bir adamdı.