Translation of "وجهي" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "وجهي" in a sentence and their turkish translations:

أغرب عن وجهي

Defol.

والجميع يحدق في وجهي.

Herkes bana bakıyordu.

لا تصرخ في وجهي.

Bana bağırma.

شعرت بالدموع تنهمر على وجهي.

yüzümden gözyaşlarımın aktığını hissettim.

شعرت بالريح يهبّ على وجهي.

- Rüzgârın yüzüme vurduğunu hissettim.
- Yüzüme vuran rüzgarı hissettim.

خلع حذاءه وألقى به في وجهي.

Ayakkabıyı çıkarttı bir fırlattı bana.

طلب مني إظهار وجهي على التلفاز.

yüzümü TV'de göstermemi istedi.

"رؤيتكم لي لا تعني أن تروا وجهي،

“Benim yüzümü görmek beni görmek değildir.

‫هواء نقي،‬ ‫وأشعة الشمس مسلطة على وجهي.‬

Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.

فقط أحدق في الحائط، وتنساب الدموع على وجهي

öylece, yüzümden yaşlar dökülerek duvara bakardım.

هي أن المعالجة تضع أصابعها بعيدًا عن وجهي بـ12 إنش

terapist parmaklarını yüzünden 15 ila 30 cm kadar uzakta tutacak

بُصِق في وجهي في شوارع أوسلو، هذه المرة من قبل رجال زنوج.

Oslo sokaklarında da yüzüme tükürüldü, bu defa da esmer bir adamdı.