Examples of using "جزءاً" in a sentence and their turkish translations:
hepsi büyük resmin birer parçasıydı.
Onların servetlerinin birazını alırlar.
Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız
Ben de o %1'lik kısımda olmak istiyordum.
Uruguay'daki diktatörlük "Cóndor Planı"nın parçasıydı.
Rusya, Avrupa'nın parçası olsun istiyor. Ta Vladivostok'a kadar.
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.
Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek. Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.