Examples of using "تعرضت" in a sentence and their turkish translations:
O bir kalp krizi geçirmişti.
Eleştiri ve toksiklikten payımı aldım.
Burada bir yılan var ve tüm ilaçlar... Mahvolmuş.
Sokakta bir kadın dövülmekteyse şiddet görmekteyse
Yörüngede birden çok yer çekimi ve etki alanına maruz kalmıştır üstelik
Serin olsalar da yağmalanmış ve kırılmışlar.
Ney, İmparator'un Dresden'deki büyük zaferinde savaştı… ama on gün sonra Dennewitz'de