Translation of "حفر" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "حفر" in a sentence and their turkish translations:

حفر حفر حفر أعمق

çıkarmak için kazdı kazdı daha da derine gidiyor

تم حفر تلك المنطقة

o bölge kazıldı

حفر ذلك البئرالثامنة كان مخاطرة.

Sekizinciyi kuyuyu kazmak bir riskti.

إنه بارع حقًا في حفر الثرى.

Regoliti gerçekten iyi şekilde topluyor.

‫حفر عمال المناجم القدامى ‬ ‫هذه الأنفاق بأيديهم.‬

Eski madenciler bu tünelleri elle kazmışlar.

لقد فكرنا في حفر تحت الأرض ووضع قنبلة.

yahu biz yer altını kazıp bomba koymayı düşündük az önce

ثم ، يجبره على حفر قبره على مرأى ومسمع من رجاله ، قبل أن يتم قطع رأسه وأتباعه

sonrasında onu kendi mezarını kazmaya zorlar ve kellesini alır, takipçilerini ise kazığa oturtturur.

‫"حسنًا، هذه هي الحيوانات التي تقتلها."‬ ‫لذا، أبحث عن الحيوانات المقتولة،‬ ‫بعض العلامات، حفر في الرمال،‬

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.

‫لكن بعض هذه الرخويات ستسترخي فحسب‬ ‫إن حفر ذلك المثقاب في أعلى الصدفة بالضبط،‬ ‫في العضلة القافلة المتصلة بمصراعي الصدفة.‬

Ama bu yumuşakçalardan bazıları, delici tam olarak kabuğun tepesinde, abdüktör kasın üstünde olursa gevşiyor.