Examples of using "القيود" in a sentence and their turkish translations:
bir sürü kısıtlamam vardı.
Sosyo-ekonomik bariyerleri ve Hindistan'daki kast sistemini
Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.
Morali bozuk askere alınanların sınırlamalarına rağmen, Wellington'un ordusunun