Examples of using "البيضاء" in a sentence and their turkish translations:
Büyük beyaz köpek balıkları.
onun karşısına da beyaz Türklerin kahramanı Barış'ı koyalım,
hala bu ticari kampanyaların başında geliyor.
Pekâlâ, bu büyütkendoku ve burası da beyaz katman.
Büyük beyazlar pek çok duyu kullanarak avlanırlar.
Büyük beyaz daha ne istesin?
Dikkat ederseniz "Biz beyaz insanların sorunu ne?" dedim.
Pekâlâ, büyütkendokuyu mu seçtiniz? Ve bu da beyaz katman.
ya da en azından kabul edeceğini keşfetmem.
Su buradayken bunu denersem başım büyük belaya girer.
Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,
yapay ışık eşliğinde fok avladığının bilindiği dünyadaki tek yer.
Benim beyaz yakalılara naçizane kendimin de arada sırada denediği
Bence ülkemizde gerçekleşen olayların da gösterdiği üzere