Translation of "البطالة" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "البطالة" in a sentence and their turkish translations:

ولكن معدل ارتفاع البطالة

ama işsizlik oranının fırlaması, uyuşturucunun yaygın şekilde

قلَّت نسبة البطالة بشكلٍ كبير،

İşsizlik oranında sert bir düşüş yaşandı.

أو مشاكل مادية أو البطالة.

risk faktörleriyle bağlantılı olduğunu söylüyor.

سيجلب لنا البطالة والمجاعة والجوع

işsizliği, kıtlığı ve açlığı getirecek bize

معدل البطالة أرتفع بمعدل 21% في المجتمع.

Kentsel işsizlik oranı %21'e fırladı.

وأعتقد أن المفتاح لمنع مستقبلنا من البطالة

İşsiz geleceğimizi önlemenin anahtarının

الذي تكلم عن ارتفاع معدل البطالة في اوائل الثمانينات

işsizliğin artışından

وأننا قد أوقعنا بأنفسنا في فخ البطالة في المستقبل

gösteren bu günlerde pek çok geçerli kaygı var.

لكل شخص الحق في العمل، وله حرية اختياره بشروط عادلة مرضية كما أن له حق الحماية من البطالة.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.

لكل شخص الحق في مستوى من المعيشة كاف للمحافظة على الصحة والرفاهية له ولأسرته، ويتضمن ذلك التغذية والملبس والمسكن والعناية الطبية وكذلك الخدمات الاجتماعية اللازمة، وله الحق في تأمين معيشته في حالات البطالة والمرض والعجز والترمل والشيخوخة وغير ذلك من فقدان وسائل العيش نتيجة لظروف خارجة عن إرادته.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.