Translation of "إنذار" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "إنذار" in a sentence and their turkish translations:

إنذار بالفساد:

Zevkini kaçıracağım:

ثبّت سامي جهاز إنذار في منزله.

Sami, evine bir ev alarm sistemi kurdu.

لأن إنذار السفر كان لايزال على جواز سفري.

çünkü pasaportumda hâlâ seyahat uyarısı vardı.

يظهر المغيرون دون سابق إنذار قبالة الساحل الشرقي لإنجلترا.

Baskıncılar, İngiltere'nin doğu kıyısı açıklarında uyarmadan ortaya çıkar.

وصلوا نيابة عن هولاكو خان، يحملون رسالة تحتوي على إنذار نهائي لا لبس فيه:

Bu elçiler Hülagü Han'ın adına oradalardı ve çok açık bir ultimatom u getirmişlerdi