Translation of "أبحث" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "أبحث" in a sentence and their turkish translations:

- لم أبحث عنك أبدا.
- لم أبحث عنكم أبدا.
- لم أبحث عنكما أبدا.
- لم أبحث عنكن أبدا.

Ben asla seni aramadım.

‫أبحث عن طعام.‬

Yiyecek arıyorum.

أنا أبحث ، أتعلم

Araştırıyorum, öğreniyorum

أبحث عن عمل.

Ben iş arıyorum.

أبحث عن قفازاتي.

Eldivenlerimi arıyorum.

لكنني أبحث عن عمل.

Ama iş arıyorum yani.

أبحث عن هدية لأبي.

Babam için bir hediye arıyorum.

أنا أبحث عن توم.

Tom'u arıyorum.

بدأت أبحث عن تفسير علمي.

bilimsel bir açıklama aramaya başladım.

وكنت أبحث عن عملي المُقبل.

Yapacaklarım için sabırsızlanıyordum.

سأجد ما كنت أبحث عنه.

ne aradığımı buldum.

أبحث عن عمل يا سيدي.

Bir iş arıyorum, efendim.

كنت أبحث عن جهاز التحّكم.

Kumanda arıyordum.

أنت الرجل الذي كنت أبحث عنه.

Aradığım adamsın.

وجت المفتاح الذي كنت أبحث عنه.

Aradığım anahtarı buldum.

أنا ما زلت أبحث عن وظيفة.

Ben hala iş arıyorum.

كنت دائما أبحث عن شيء آخر لنفسي.

Hep kendim için başka bir şey arayıp durdum.

وهذا بالتحديد ما قررت أن أبحث فيه.

İşte bu tam da benim araştırmaya karar verdiğim şey.

لقد قالت: "أنا أبحث عن ملجأ ما.

Dedi ki, "bana ait olan"

كنت أبحث عن عصير الليمون طيلة اليوم.

Ben bütün gün limon suyu arıyorum.

هذا هو السي دي الذي كنت أبحث عنه.

Aradığım CD işte buydu.

هذه هي الأسطوانة نفسها التي كنت أبحث عنها.

Bu benim aradığım gerçek CD.

إني أبحث عن كتاب عن اسبانيا في العصور الوسطى.

- Orta Çağ İspanyası hakkında bir kitap arıyorum.
- Ben Orta Çağ İspanyası hakkında bir kitap arıyorum.

‫هل أتسلق الشجرة،‬ ‫أم أبحث في الطبيعة عن خيوط ترشدني؟‬

Ağaca mı tırmanayım, çevrede ipucu mu arayayım?

حسنًا، كما قلت بالنسبة إلى إخفاقي بشأن الكوكب الذي كنتُ أبحث عنه،

Sözde gezegeni araştırdığım hikayeyi anlatırken belirttiğim gibi

‫"حسنًا، هذه هي الحيوانات التي تقتلها."‬ ‫لذا، أبحث عن الحيوانات المقتولة،‬ ‫بعض العلامات، حفر في الرمال،‬

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.