Translation of "هدية" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "هدية" in a sentence and their turkish translations:

أعطتني هدية.

O, bana bir hediye verdi.

أعطاه عمي هدية.

- Amcam ona bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.

- تلك الدمية هدية من عمتي.
- هذه الدمية هدية من خالتي.

Bu bebek teyzemden bir hediye.

بل كانت فقط، هدية.

Bu sadece bir armağandı.

أبحث عن هدية لأبي.

Babam için bir hediye arıyorum.

هل هذهِ هدية لي؟

Bu benim için bir hediye mi?

إنها تريد شراء هدية لصديقها.

Erkek arkadaşı için bir hediye satın almak istiyor.

أريد أن أشتري هدية لك.

Senin için bir hediye almak istiyorum.

أرسلت لي أمي هدية لعيد ميلادي.

Annem bana bir doğum günü hediyesi gönderdi.

عندما كنت هناك تلقيتُ هدية غير متوقعة.

Oradayken beklenmedik bir hediye aldım.

أنا متأكد أني سأجد هدية جيدة لتوم.

Tom için güzel bir hediye bulacağımdan eminim.

سبق أن أعطيت توم هدية عيد ميلاده.

Tom'a doğum günü hediyesini zaten verdim.

البعض يحب أن يكافئ نفسه، وأن لا ينتظر هدية من أحد.

Bazıları kimseden hediye beklemeden kendisini ödüllendirmeyi sever.

قال بعض الأشخاص أن للأمر علاقة بالعلاقات العامة، وقال آخرون إنها هدية.

kimileri bunun reklam çalışması olduğunu, kimileri de hediye olduğunu söyledi.