Translation of "Zengindir" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Zengindir" in a sentence and their spanish translations:

Babam zengindir.

Mi padre es rico.

Terzim zengindir.

Mi sastre es rico.

Onlar zengindir.

Son ricos.

Annem zengindir.

Mi madre es rica.

Erkek kardeşim zengindir.

Mi hermano es rico.

O çok zengindir.

Ella es muy rica.

Onun kocası zengindir.

Su esposo es rico.

Japonya doğal güzellikleriyle zengindir.

Japón es muy rico en bellos paisajes.

- O zengin.
- O zengindir.

- Él es rico.
- Es rico.

O fakirden ziyade zengindir.

Es más bien rico que pobre.

Avokado yağ açısından zengindir.

- El aguacate es rico en grasas.
- La palta es rica en grasas.

Avokado besin açısından zengindir.

- La palta es rica en nutrientes.
- El aguacate es rico en nutrientes.

ABD petrol bakımından zengindir.

EE. UU. es rico en petróleo.

Mandalina vitamin açısından zengindir.

Las mandarinas son ricas en vitaminas.

Ülke doğal kaynaklar açısından zengindir.

El país es rico en recursos naturales.

Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.

China es rica en recursos naturales.

O zengindir ama ağabeyi fakirdir.

Él es rico, pero su hermano mayor es pobre.

Bu ülke doğal kaynaklarca zengindir.

Este país es rico en recursos naturales.

O uzun,ünlü ve zengindir.

Él es alto, famoso y rico.

Bu ülke kömür bakımından zengindir.

Este país es rico en carbón.

Avustralya doğal kaynaklar bakımından zengindir.

Australia es rica en recursos naturales.

Beyaz lahana ailesi sülfür açısından zengindir.

La familia de los coles es rica en azufre.

Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.

La región es relativamente rica en recursos minerales.

Fransızca dili eş anlamlı sözcüklerce zengindir.

El francés es rico en sinónimos.

Bu ülke maden kaynakları açısından zengindir.

Este país es rico en recursos naturales.

Sudi Arabistan petrol bakımından çok zengindir.

Arabia Saudita es muy rica en petróleo.

Tom'un çalışmasına gerek yok. O zengindir.

Tom no necesita trabajar. Él es rico.

Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.

Mary no es pobre. Al contrario, es bastante rica.

O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.

Él es más rico que cualquiera en esta ciudad.

Yalnızca 26 yaşında olmasına rağmen şimdiden zengindir.

Ella ya es rica a pesar de tener solo 26 años.

Bu resim koleksiyonu Hollandalı ustaların resimlerince zengindir.

Esta colección de arte es rica en pinturas de maestros holandeses.

Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir.

- Mi hermano es lo suficientemente rico como para comprar un coche.
- Mi hermano tiene suficiente dinero como para comprar un automóvil.

Mary, Tom'dan 21 yaş daha gençtir ama Tom, Mary'den 22 kat daha zengindir.

Mary es 21 años más joven que Tom, pero Tom es 22 veces más rico que Mary.

Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir.

Brasil es muy rico; su riqueza es inmensa; el café es una de sus mayores riquezas.