Translation of "Yazdım" in Spanish

- Kitabı yazdım.
- Kitap yazdım.

He escrito el libro.

Ona yazdım.

Sí que le escribí.

Kitabı yazdım.

Escribí el libro.

Onu yazdım.

Yo escribí eso.

Bir mektup yazdım.

He escrito una carta.

O kitabı yazdım.

Yo escribí ese libro.

Onu yazdım mı?

¿Yo escribí eso?

Raporumu yeniden yazdım.

- He vuelto a escribir mi informe.
- Reescribí mi informe.
- He reescrito mi informe.
- Volví a escribir mi informe.

Bu kitabı yazdım.

Yo he escrito este libro.

Onu ben yazdım.

Yo lo escribí.

Üç mektup yazdım.

He escrito tres cartas.

- Mary'ye bir mektup yazdım.
- Ben Mary'ye bir mektup yazdım.

Le escribí una carta a Mary.

Bilim insanlarına eposta yazdım,

Envié correos a científicos,

Öğretmenime bir mektup yazdım.

- Le he escrito una carta a mi profesora.
- Le he escrito una carta a mi profesor.

Şarkıyı onun için yazdım.

Escribí la canción para ella.

Fransızca bir mektup yazdım.

Escribí una carta en francés.

Bunu Tom için yazdım.

Escribí eso para Tom.

İngilizce bir mektup yazdım.

Escribí una carta en inglés.

Jim'e bir mektup yazdım.

Le escribí una carta a Jim.

Bunu onun için yazdım.

Escribí esto para ella.

Bu mektubu Fransızca yazdım.

Escribí esta carta en francés.

Anneme bir mektup yazdım.

Escribí una carta a mi madre.

Birkaç Noel şarkısı yazdım.

He escrito un par de canciones navideñas.

Bu yüzden onu yazdım.

Por eso lo escribí.

Çin hakkında kitap yazdım.

Escribí un libro sobre China.

- Tatoeba'daki dört milyonuncu cümleyi ben yazdım.
- Tatoeba'ya dört milyonuncu cümleyi yazdım.

Yo escribí la cuadrimillonésima frase en Tatoeba.

Aradığım tipin tüm özelliklerini yazdım;

retirando cualquier apreciación de mi tipo,

Nefret hakkında bir kitap yazdım.

Un libro sobre el odio.

Vicky'ye bir özür mektubu yazdım.

le escribí una disculpa.

Ona uzun bir mektup yazdım.

Le escribí una larga carta.

Sadece ona bir mektup yazdım.

Acabo de escribirle una carta.

Memleketteki ebeveynlerime bir mektup yazdım.

Le escribí una carta a mis padres en casa.

Senin hakkında bir şarkı yazdım.

He compuesto una canción sobre ti.

Dün gece üç mektup yazdım.

Escribí tres cartas anoche.

Daha önce bir mektup yazdım.

- Yo ya escribí una carta.
- Ya he escrito una carta.

Dün günlüğüme çok şey yazdım.

Ayer escribí mucho en mi diario.

Tom'a bir mektup bile yazdım.

Incluso le escribí una carta a Tom.

Çin hakkında bir kitap yazdım.

- Yo escribí un libro sobre China.
- Escribí un libro sobre China.

Sebebini sormak için ona yazdım.

Le escribí para preguntarle por qué.

Dün gece bir mektup yazdım.

- Escribí una carta ayer por la noche.
- Anoche escribí una carta.

Şimdiye kadar beş şarkı yazdım.

He escrito cinco canciones hasta la actualidad.

Sizin için bir şarkı yazdım.

He escrito una canción para vosotros.

Zarfın üstüne yanlış adres yazdım.

Escribí la dirección equivocada en el sobre.

Ona dostça bir cevap yazdım.

Le escribí una respuesta amable.

Ben bir sürü hikaye yazdım.

He escrito muchas historias.

Ben birçok Esperanto cümle yazdım.

Escribí muchas oraciones en esperanto.

Her gün ona bir mektup yazdım.

Le escribía una carta cada día.

Unutmayayım diye onun telefon numarasını yazdım.

Me apunté su número de teléfono para no olvidarlo.

Dün gece bir aşk mektubu yazdım.

Anoche escribí una carta de amor.

Bu hafta çok sayıda yazı yazdım.

He hecho mucha escritura esta semana.

İlk kez Fransızca bir şey yazdım.

Esta es la primera vez que he escrito algo en francés.

Geçen çarşamba kardeşlerime bir mektup yazdım.

El miércoles pasado le escribí una carta a mis hermanos.

10 kitap okudum, 70 sayfa makale yazdım,

leí diez libros, escribí 70 páginas de ensayos

Ondan haber almadığım için ona yine yazdım.

Al no haber tenido noticias suyas, le volví a escribir.

Tam yazmak istediğim gibi bir roman yazdım.

Escribí una novela tal y como la quise escribir.

Bir cevap almadığım için, ona tekrar yazdım.

Como no recibí una respuesta, le escribí otra vez.

Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.

- Solía escribirle a ella cuando era estudiante.
- Le escribía a menudo cuando era un estudiante.

Kompozisyonu aceleyle yazdım, bu yüzden hatalarla dolu olmalı.

- Escribí la composición apurado, así que debe de estar llena de errores.
- Escribí la composición con apuro, por lo que debe estar llena de errores.

Şimdiye kadar ilk kez İspanyolca bir mektup yazdım.

Es la primera vez que escribo una carta en español.

Hemen hemen yirmi yıl boyunca, ona her ay bir kez yazdım.

Le he escrito una vez al mes durante casi veinte años.

Geçen hafta Bay Wood'a yazdım ve sana çiftlikte bir iş vermesini istedim.

Le escribí la semana pasada al señor Wood y le pregunté a él para darte trabajo en la granja.

Öğretmenime bir aşk mektubu yazdım ve o bunu bütün sınıfın önünde okudu.

Le escribí una carta de amor a mi profesor y él la leyó enfrente de toda la clase.

- Bir kağıt parçasına onun telefon numarasını not aldım.
- Onun telefon numarasını bir kâğıt parçasına yazdım.

Anoté su número en un trozo de papel.